70 yaşında olan Google mühendislik direktörü Kurzweil, ölümsüzlüğü bulmamıza çok yaklaştığımızı düşünüyor. Ünlü isim günde 150 hap alarak, vücudunun dinçliğini önümüzdeki 20-30 yıl boyunca korumaya devam etmeyi, böylece ölümsüzlük veya hayat süresi uzatan teknolojilere eriştiğimizde, hala hayatta olmayı bu teknolojilerden faydalanmayı istiyor.
Ölümsüzlüğe gidecek yolun nanoteknolojik devrimlerden geçtiğini düşünen Kurzweil, ölümsüzlüğe giden yolun iki önemli kilometre taşı olduğunu düşünüyor. Bunlardan ilki düzenli ve sağlıklı beslenmek ile egzersizden geçiyor. Bunlara ek olarak günümüzde üretilen faydalı ilaçları kullanarak, ilk aşamayı atlatabileceğimizi düşünüyor. İkinci kilometre taşı ise biyoteknolojik devrim neticesinde biyolojik yapımızı hastalıklardan uzak kalacak şekilde yeniden programlayacak teknolojiye erişmek.
Kurzweil'in kullandığı haplar pek çok işleve sahip. Kalp sağlığını korumaktan beyin sağlığı korumaya, göz sağlığını korumaktan cinsel gücünü korumaya kadar pek çok amaca yönelik haplar kullanıyor.
Peki bu hapların içerikleri nasıl?
Koenzim Q10 adı verilen ve vitamin benzeri bir madde olan, son zamanlarda popülaritesi de giderek artan antioksidan etkili bir madde haplarının içinde bulunuyor. Bunun dışında haplardan birinde metmorfin de yer alıyor. İnsülin direncine iyi geldiği belirtilen bu madde, Kurzweil'a göre yaşlanma önleyici ve kanser riski düşürücü özelliklere de sahip.
Bunlar dışında bir başka madde ise bebeklerin hücre zarında bulunan bir yağ molekülü olan ve deriyi daha yumuşak hale getirdiği düşünülen fosfatidilkolin. Kurzweil'a göre bu molekül, organların daha iyi çalışmasına da yardımcı oluyor. Tüm bu maddeler dışında ekstra olarak hormon takviyesi yaptığını da belirtiyor.
Tabii Kurzweil sadece haplara güvenmiyor, sağlıklı bir yaşam sürmeye ve yediklerine içtiklerine dikkat etmeye özen gösteriyor. En sağlıklı yiyecekleri alıyor, hep taze olarak tüketiyor.
Son olarak Kurzweil'in bu sonsuzluk reçetesinin, ona yılda yaklaşık 1 milyon dolara patladığını belirtelim. Bizler için pek uygulanabilir değil anlayacağınız.
