İlk kez 1746 yılında kategorize edilen π Gruis veya Pi1 Gruis olarak adlandırılan, astronomi tarihinin en merak uyandırıcı yıldızlarından birisi, astronomlar tarafından ölürken görüntülendi. Aslında bir yıldız sisteminin parçası olan π1 Gruis’un adı, Yunanca bir harf olan Pi’den (π) ve yıldız sisteminin Latince kökenli adı olan Gruis’dan geliyor. Tahmin edeceğiniz üzere Pi harfi üzerindeki üssü ifadesi, o yıldızın sistemdeki kaçıncı yıldız olduğunu ifade etmek için kullanılıyor. Yani ilk yıldızımızın π2 Gruis adında bir arkadaşı daha var. (Pi harfinden sonraki rakamları üssü olarak alın)
Gruis uzun ömrünün sonuna yaklaşıyor. Güneşimizin yaklaşık 350 katı kadar büyük olan bu yıldız, aynı zamanda Güneş’in 5 milyar yıl sonra neye benzeyeceği hakkında fikir veriyor. Gök bilimciler, yıldızların nasıl geliştiklerini ölümlerine dair gizemleri gözlemlemek adına bu sistemi mercek altına alıyorlar.
π1 Gruis’a ait çekilen son görüntü, bize bulanık bir astronomik portakal gibi görünebilir. Ancak Voltran gibi gücünü birleştiren bilim insanlarına göre büyük anlamlar içeriyor:
Bu görüntü ölmek üzere olan yıldızlar hakkında kağıt üzerinde yapılan bütün hesaplamaları ve teori olarak kabul edilen varsayımları doğrulayan bir görüntü oldu. Bu anlamda ilk defa astronomi dünyası, yıldızlarla ilgili çalışmaların her konuda doğru bir şekilde ilerletildiği sevincini yaşıyor.
Fotoğrafla ilgili bir diğer güzel şey, yıldızın sıcaklık değişimlerini tam anlamıyla görebilmemiz. Beyaz alanlar en sıcak alanları temsil ederken, kırmızı lekeler diğer alanlara göre daha serin bölgeler.
Georgia State Üniversitesi Fizik ve Astronomi Bölümü öğretim görevlisi Doç Dr. Fabien Baron yaptığı açıklamada, "Bu denli ayrıntıyla, net bir şekilde görüntülediğimiz ilk dev yıldız oldu.” açıklamasında bulundu.
Şili'de bulunan dört farklı teleskop kullanılarak çekilen görüntü, Baron ve ekibi tarafından son haline getirildi. Bilim insanları görüntünün oluşması için verilerin yeniden yapılanmasını ve görsel sonuçlar elde edilmesini sağlayan algoritmalar kullandılar.
