Yaklaşık yirmi yıl önce araştırmacılar önümüze çok sayıda seçenek konduğunda nasıl tepki verdiğimizi öğrenmek için bir çalışma başlattılar. Bir mağazada iki adet stant kuran araştırmacılar bir standa yirmi dört diğerineyse altı adet reçel koydular.
Alışveriş yapanların genellikle çok çeşitli standa yönelseler de bir şey almadan geri döndükleri ortaya çıktı. Yeni bir araştırmada ise araştırmacılar fazla seçeneğin neden bizi böyle bir davranışa ittiğini araştırdılar.
Öncellikle gönüllülerden hediyelik bir kupanın üzerine basmak için bir adet manzara fotoğrafı seçmeleri istendi. 6, 12 ve 24 adet fotoğraftan seçim yapan farklı gönüllü gruplarının beyin sinyalleri incelendi. Araştırma sonucunda beyin sinyallerinin en yoğun olduğu kişiler 12 adet fotoğraf arasından seçim yapan gönüllüler oldu.
Bu durum size de tanıdık gelebilir. En basit örneğiyle bir film izlemek istediğimizde yarım saat boyunca yeni bir film araştırıyoruz ancak yeni bir film izlemek yerine daha önce izlediğimiz bir filmi izlemeye karar verebiliyoruz. Ya da etrafımızda onlarca seçenek varken her zaman gittiğimiz yerde yemeğimizi yiyebiliyoruz.
Fazla seçenek arasından seçim yaparken baskı altında hissettiğimizi söyleyen araştırmacılar sağlıklı bir seçimin 8 ila 15 seçenek arasından yapılan seçimler olduğunu söylüyorlar.
Etrafımızda fazla seçenek olduğunda kafamız karışıyor, az seçenek olduğu zaman da kendimizi kandırılıyor gibi hissediyoruz. O yüzden en iyisi ne çok az ne de aşırı fazla seçenek arasından seçim yapmaya çalışmak ve seçeneklerimizi ideal bir sayıya sabitlemek olacak.
