Son yapılan araştırmalara göre, evrenin oluşumu ve ilk yaşlarında oluşan bazı galaksiler, yok oluşun bir süreci olan “karanlık döneme” girebilirler. Halihazırda büyük ve gaz dolu olan bu gizemli gök adalar, yeni yıldızlar oluşturamıyorlar. Parlak olmadıkları ve ışık yayarak değil, farklı galaksilerden yayılan ışıkları engelledikleri için fark edilen karanlık galaksiler, son derece şaşırtıcı özellikler taşıyorlar. Astronomlar, yaptıkları çalışmayla bu galaksilerden 6 tanesini duyurdular.
Evrenin genç ve oldukça hareketli döneminde oluştukları bilinen galaksilere “kuasar” adı veriliyor. Keşifle ortaya çıkan söz konusu kuasarlar da etraflarındaki yıldızlar tarafından aydınlatılmasalar, muhtemelen onlardan bihaber olacaktık.
Normalde kuasarlar, gazlar tarafından emilen ve yeniden yayılan çok miktarda ultraviyole ışık yayarlar. Bu sayede bilim insanları, evrenin bu genç oluşumlarına bakarak süreç hakkında fikir edinmeye çalışırlar.
Söz konusu 6 karanlık galaksi, Güneş’in 200 milyon ila 6 milyar katı arasında değişen bir toplam kütleye sahip. Araştırmacılara göre son birkaç yılda keşfedilen diğer karanlık galaksilerle benzer özelliklere sahipler. Gelen bilgilere göre bu garip cisimlerin neden karanlık olduğunu anlamak, evrenin oluşumuna ilişkin önemli bilgiler sunabilir.
Günümüzün en gelişmiş gözlem cihazlarından birisi olan MUSE adındaki bir sistemden yararlanan bilim insanları, bu sistemin çok geniş yıldız öbeklerini gözlemlemek için ideal olduğunu söylediler. Bu nedenle karanlık galaksiler gibi fark edilmeleri son derece güç olan tuhaf oluşumlar takip edilebiliyor.
Henüz karanlık galaksilerin gizemlerini çözecek kadar çok bilgiye ulaşabilmiş değiliz. Kainatın birkaç milyar yıl önce nasıl bir yer olduğunu anlarsak, evrenin kökenini de anlamaya yakın olacağız. Bu yolda giderken, önümüzü aydınlatacaklardan birisi de karanlık galaksiler olacak.
