180.000 kayıt altında olmayan farenin 'yanlışlıkla' üretildiğini söyleyen yetkililer, sistemdeki verilerin güncellenmemesi sebebi ile böyle bir durumun yaşandığını söyledi. Ancak İngiltere'de hayvanlar üzerinde deney yapan laboratuvarlarda daha önceden de bu tarz olaylar yaşanmıştı ve bu sebeple durumun 'yanlışlıkla' yaşandığı düşüncesi pek de inandırıcı gelmiyor.
Bilgileri paylaşılmayan laboratuvarda, 127.000 civarında test hayvanı için izin varken, bu kotanın iki katından daha fazla sayıda hayvan üzerinde test ettiği anlaşıldı. Üstelik bu tek örnek de değil, bir başka laboratuvarda ise hayvan kotasının 26.000 aşıldığı ortaya çıktı. Kullanılan hayvanların üremesi, normal şartlarda kullanıldıkları laboratuvarların denetimi altında olmalıdır ve bu sayıların aşılmaması gerekir. Bu bilgiler açığa çıktıktan sonra, İngiltere'nin hayvan hakları savunucuları ve hayvanların deneylerde kullanılmasını engellemek için yaptığı çalışmalar ile bilinen National Anti-Vivisection Society isimli sivil toplum örgütü, İngiltere'deki araştırmacıların ve laboratuvarların, hayvanların temel bakımlarını düzgün şekilde yerine getiremediğine dair açıklamalarda bulundu.
Ülkede büyük ses getiren bu iki olay sonrasında, hayvan hakları örgütü PETA, hayvanlar üzerinde yapılan deneylere dair bilgilerin daha şeffaf bir şekilde paylaşılmasını ve bu konuda daha özenli denetimler yapılmasını talep etti. Bir senede üzerinde deney yapılan hayvan sayısı dünya genelinde 3.8 milyonu buluyor ve bu hayvanların neredeyse 3 milyonunu fareler oluşturuyor.
Geçtiğimiz günlerde ABD'li bilim insanlarından gelen bir haber ile, hayvanlar üzerinde deney yapma oranlarını düşürmek için bilimsel çalışmalara başlandığını öğrenmiştik. Umarız bu haber ile müjdelenen teknoloji ve bilime en kısa sürede ulaşılır ve daha fazla hayvan kullanmak zorunda kalmayız.
