Google, webde gezinmek ve internetin sunduğu tuhaf olduğu kadar aynı zamanda harika olan şeyleri de görüntülemek için kullanılıyordu.
Ama artık değil. Google’a kalsa, her geçen gün büyüyen internet mülkünden çıkmanıza gerek kalmadan, tüm ihtiyacınızı Google'ın platformunda gidermenizi isteyecek. Ki zaten yapmaya çalıştığı şey de bu.
Google’ın sahasında yayınlanan, merkez medyaya ait hızlı yüklenen AMP makaleler, siteleri bizatihi ziyarete gerek bırakmayan ve bu sitelerden alınmış tam sayfa bilgiler, reklamlara yerleştirilmiş temel alışveriş işlevleri, YouTube, ve diğer özelliklerle birlikte Google artık her zamankinden daha çok dijital duvarlı bir bahçeye dönüşmüş durumda.
En son yapılan bir eklentiyle ilgili habere göre firma, görünür URL’lerin hepsini yok etmeyi düşünüyor. Yani aramalarda karşınıza çıkan sayfanın içeriklerini bütünüyle arama sonuçlarında göstermeyi hedefliyor.
Google her zaman için bu tip eğilimlere bir şekilde sahip olagelmiştir. Eski Google CEO’su Eric Schmidt 2005 yılında, Google arama motorunun platonik ideali nihai aşamada, yapılan aramaların tek bir sonuç vermesini ve bu sonucun başka tıklamalara gerek bıraktırmayacak şekilde, yapılan aramaya verilecek en basit cevap olmasını sağlamak diyordu.
Firma, o zamandan beri bu ideali gerçekleştirmek için farklı girişimlerde bulundu fakat bu konuda gerçek anlamda agresif davranmaya başlamasının ateşini ilk yakan, ezeli rakibi Facebook’un kendi kapalı platformunu oluşturma çalışmalarına başlaması oldu.
Düzenlenmiş, kapalı duvarlar içerisindeki bir bahçeyi işletmenin faydaları oldukça açık. Open Web olarak adlandırılan alan vahşi ve sounlu bir yer olmaya doğru gidiyor. Kapalı platformlarda ise firmalar, kullanıcılarının deneyimlerini ve davranışlarını takip ederek kontrol etme ve potansiyel olarak bu durumu paraya çevirme avantajına sahiptirler.
Google ise bu noktada biraz farklı bir konumda çünkü Google, web’de büyük çapta hareket ediyor. Firmanın asıl işi, internetin kaotik platformunda, organizasyon ve indeksleme işlemi yapmaya dayalı. Binlerce farklı sitede reklamlar yerleştiren Google, bu işlemler esnasında milyarlarca dolar devşiriyor.
Firma, yavaş yüklenen sayfalardan, ekstra gezintiler yapmak zorunda kalmaktan ve can sıkıcı reklamlarla karşılaşmaktan hazzetmeyen kullanıcılara yönelik olarak bir lütuf mahiyetinde, yeni mücadelesini başlattığını beyan ediyor. Zira Google’ı kullanan 10 kişiden 6’sı, tıklamak zorunda kalmadan ulaşabilecekleri daha fazla sonucun sayfada yer almasını istediklerini belirtiyorlar.
Fakat tabii bu rahatlık, bir bedeli olmadan olmuyor. CelebrityWorthNet.com’un kurucu ve CEO’su Brian Warner, belki de Google’ın duvar-inşaatının ne anlama geldiğini herkesten daha iyi anlayanlardan biri.
Warner kendi sayfasına ait içeriğin doğrudan arama sayfalarında göründüğünü 2012 yılında fark etmeye başlamış. 2 yıl sonra Google’dan sitesinin tüm verilerini alma talebinde bulunan bir e-posta almış. Warner’ın bu teklifi reddetmesine rağmen Google, yapacağını yapmış ve bunun etkisi felaket boyutlarında olmuş.
Warner bu konuda şöyle diyor: “Çok acı verici, çok yıkıcıydı. Bir iki yıl içerisinde internet trafiğimiz %85 oranında azalmıştı.”
Google’ın içe dönük çekilişine işaret eden bu sürekli yönelimin daha ince belirtileri de her geçen gün ortaya çıkıyor. Siteler üzerinde yer alan otel rezervasyonları, restaurant menüleri, spa randevu araçları, açılır tarifeler, bunlardan bazıları.
Bu düzenlemeler ufak tefek görünüyor olabilirler, fakat Google’ın, Web’in merkezi sinir sistemi olması nedeniyle, yörüngesinde yer alan küçük işletmeler üzerinde büyük etkileri olabilir.
Uzun vadede bu planda göz kamaştıran bir delinme oluşacak gibi görünüyor. Google, hassas yayıncılara teminat vermeyi prensip edindiği içindir ki, içerik tarafında bu yöndeki eğilimini gerçekleştiremeyecek. Firma, kullandığı bilgileri derlemek ve güncellemek için Wikipedia, IMDB, Fandango ve CIA World Fact Book gibi referans sitelere büyük oranda bağlı durumda.
Google bu siteleri boğmaya kalkarsa, bu alanda yer alacak olan yeniler için ne gibi teşvik edici faktörler olacak? Kim diğerlerinin boğulduğu, yok edildiği bir göreve talip olacak? Dolayısı ile bu noktada Google, kaynak sitelere bağımlı kalmak zorunda.
Google’ın arama sonucu sayfalarına koyduğu bilgiler, hatalara karşı bağışıklık kazanmış değiller. Bunun sebebi bazen bilginin alındığı sitenin kalitesi olabildiği gibi, bazen de Google tarafında gerçekleşen yanlış düzenlemeden kaynaklanabiliyor.
Netice itibariyle Google’ın yayıncıları sokmaya çalıştığı cendere, kendisinin de zarar görmesine neden olabiliyor.
Fakat şimdilik bu endişe, Google’ın öncelikler listesinde birinci sıralarda yer almıyor gibi görünüyor. Zira Google halen internet’i olabildiğince yutup, sindirmenin derdinde.
