Son zamanlarda iPad, Macs, Chromebook ve Surface gibi gelişmiş cihazlar arasında oldukça ateşli bir kavga vardı. Bir tarafta katlanabilir Chromebook’lar, dokunmatik Microsoft dizüstü modelleri varken öteki tarafta ise Apple’ın iPad’i vardı. Bu ürünlere genel olarak baktığımız zaman aklımıza şöyle bir soru geliyor, “Bir bilgisayar tam olarak nasıl olmalı?”.
Bazen satın almak istediğimiz bir ürünün en iyisi olmasını ve tüm işlerimizin onunla çözülebilmesini isteriz. Apple ise tam olarak bu noktada iPad ile ihtiyaçlara cevap vermek istiyor. Bilhassa Mac ve iPad arasında gidip gelen, hangisini alacağı konusunda kararsızlık yaşayan birçok kullanıcı var. Mac’in fiziksel bir klavyeye sahip olması onu her ne kadar avantajlı gösterse de 2017 yılında 9to5Mac sitesi iPad Pro'nun belirli durumlarda bir MacBook Pro'dan daha iyi performans gösterdiğini bildirmişti. Burada ki sorun ise kesinlikle donanım kaynaklı değil, tam aksine yazılım kaynaklı.
iPad’i Kullanılmaz Kılan Ne?
iPad’i geri plana atan uygulama Mobil Safari’dir. Yerleşik uygulamaların daha iyi olduğu doğru. Web geliştiricilerinin Mobil Safari’de güzel deneyimler sundukları da doğru ancak birçok web servisinin yerel bir uygulaması yok. Yani her iş için ayrı olarak kullanılan yazılımlar mevcut ve tüm işleri bir arada yapmak zorlaşıyor. Google Drive, Dokümanlar, E-Tablolar ve Slaytlar’da bunlardan bazıları. Bu uygulamaların daha verimli kullanılabilmesi ve tek yerden daha rahat yönetilebilmesi için ihtiyaç olan şeyler, harici bir trackpad ve Safari’nin masaüstü sürümüdür.
Safari Web Tarayıcısı’nın her ne kadar mobilde kullanılabilen masaüstü sürümü olsa da, düzgün şekilde çalışmayan ve uyumsuz olan birçok web sayfası bulunuyor. Bunun yanı sıra bir dizüstü bilgisayar ile tablet arasında ki masaüstü sayfası deneyimi birbirinden tamamen farklı. iPad’in harici klavye desteğine sahip olması bu işi biraz kolaylaştırıyor ancak trackpad desteği için henüz bir çözüm maalesef yok.
Harici bir klavye ve trackpad ile bir iPad’i yerel bir WordPress ya da Squarespace arayüzünü kullanırken düşünün. Buna ek olarak Google Dökümanları uygulama yerine tam web sürümü şeklinde kullandığınızı ve iPad ile yazılar arasında hassas bir metin seçimi yapabildiğinizi bir hayal edin. iPad cihazının sahip olması gereken özellikler işte bunlardan ibaret. Dokunmaya dayalı kullanım tecrübeleri çok fazla yenilik getirse de ergonomik anlamda bizleri bazen oldukça zor bir duruma düşürüyor.
iPad ile Geniş Bir Masaüstüne Kavuşmak
iPad cihazların harici bir monitör desteğine kavuşması hiç şüphesiz oldukça keyif verici olurdu. Örneğin iPad’inizi 27 inçlik bir monitöre HDMI kablosu ile bağladığınızı düşünün. Daha sonra bu cihazı klavye ve trackpad ile yönettiğinizi hayal edin. Kullanım esnasında bir yere girmek zorunda kaldığınız zaman ya da bir toplantıya gitmek zorunda olduğunuz zaman yapmanız gereken tek şey onu fişten çıkarıp yanınıza almak olurdu. Doğrusu bu özellikler onu şahane bir bilgisayar haline getirir. Bu özelliklere sahip iPad cihazlar en azından farklı bir model olarak piyasaya sürülse Chromebook gibi rakipler için büyük bir alternatif haline gelirdi. Hatta normal dizüstü bilgisayarlara nazaran bu tür bir ürün çok daha az maliyete sahip olabilir. Kısacası harici bir trackpad, hdmi özelliği ve klavye eklentisi, iPad’in geleceğini önemli ölçüde değiştirebilir.
