Bilim insanları 2015 yılından beri dünyanın önemli kentlerine giderek bu kentlerdeki toplu taşıma sistemleri üzerinde incelemelerde bulunuyorlar ve bu incelemeler sonucunda kentlerin toplu taşıma mikrop haritası çıkartılıyor. Bugüne kadar Londra, Paris, Stockholm, Sydney ve Tokyo gibi kentlerde araştırma yapan bilim insanları, şimdiyse ülkemize bir ziyaret düzenlemeyi planlıyorlar.
Bu yıl Acıbadem Üniversitesi bünyesinde toplanan 46 bilim insanı,100'den fazla kentin toplu taşıma mikrop haritasını masaya yatırarak üzerinde konuştular. Yapılan açıklamalara göre bilim insanları, İstanbul ve İzmir'i de inceledikleri şehirler arasına katmak ve bu büyük şehirlerimizin mikrop haritasını çıkartmak istiyorlar.
"MetaSUB" isimli projenin içerisinde yer alan ve bu sene yapılan konferansta konuşan Profesör Doktor Uğur Sezerman, bu projenin ne olduğundan ve mikrop haritalarının nasıl çıkartıldığından bahsetti. Toplu taşıma araçlarının çok ciddi seviyelerde mikrop ve hastalık taşıdığını söyleyen Sezerman, bu proje kapsamında toplu taşıma araçlarındaki mikropları araçların yüzeylerine göre ayırt ettiklerini ve bu sayede mikropların bulaşıcılık riskini ortaya koyduklarını ifade etti. Asıl görevlerinin mikrop haritası oluşturmak olduğunu ifade eden Sezerman, yaptıkları çalışmaları belediyelerle de paylaşarak bazı tavsiyeler verdiklerini söyledi.
Türkiye'de daha öncelerden de girişimlerde bulunduklarını ifade eden Sezerman, geçtiğimiz dönemlerde çalışmalarını tamamlayamadıklarını çünkü belediyelerin "Toplu taşıma araçlarında mikrop var" algısından çekindiklerini söyledi.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan ve proje kapsamında çalışmalarını sürdüren bir diğer bilim insanı Laurie Garrett'sa bu araştırmaların hem halk sağlığı hem de yöneticiler açısından büyük bir önem arz ettiğini söyleyerek, yapılan çalışmalarla birlikte mikropların nerelerde olduğunu tespit edebildiklerini ve bu mikropların ne gibi sorunlara yol açabileceğini tespit edebildiklerini de söyledi. Toplu taşıma araçlarında plastik malzemelerin sıklıkla kullanıldığını vurgulayan Garrett, bu malzemelerin mikropların üremesi için fazlasıyla uygun bir ortam oluşturduğunu ve bu durumun neden olabileceği risklerin anlaşılması gerektiğini ifade etti.
