Muhtemelen -özellikle öğrencilik zamanınızda- kitap ve defter ile çok haşır neşir olduğunuz bir an, hayatınız boyunca unutamayacağınız en sinir edici şeylerden biri başınıza gelmiştir; kağıt kesiği.
Aslında neredeyse hepimiz mutfakta bir şeyler ile uğraşırken elbet bıçak ile elimizi, parmağımızı falan kesmişizdir. Fakat hiçbir kesiğin acısı, kağıt kesiğinin verdiği kadar dayanılmaz olmuyor. Peki bunun sebebi ne?
Dermatolog Dr. Hayley Goldbach'a göre bu sorunun cevabı oldukça basit; sinir uçları. Beynin acıyı algılamasını sağlayan sinir uçlarının vücudumuzda en fazla bulunduğu yerlerden biri de parmak uçlarımız. Aynı şekilde vücudun yüz ve genital bölgesi de, parmak uçlarında olduğu gibi acı karşısında oldukça hassaslar.
Bu sebeple el ve yüz gibi hassas bölgelerde bulunan sinir uçlarının sıklığı, o bölgelerde meydana gelen şeylerin en yoğun şekilde hissedilmesine de sebep olur. Peki neden bu bölgelerde sinir uçları daha sık? Dr. Goldbach bu durumu evrimsel nedenler ile açıklamakta: ''Dünyayı keşfetmede, ince işleri yapmada parmak uçlarımızı kullanırız. Bu nedenle burada çok sayıda sinir ucu olması mantıklı. Bir tür güvenlik mekanizması gibi."
Kağıt Kesiği Neden Genellikle Kanamaz?
Kağıtların kenarları testere gibi bir yapıya sahip ve bu nedenle kağıt, elinizi tırtıklı şekilde kesmekte. Bu da hissedilen acının daha da fazla olması anlamına geliyor. Genelde kağıt kesikleri yüzeysel olmaktadır. Derin kağıt kesikleri kanamaya yol açsa da yüzeysel olan kağıt kesiklerinde bu durum yaşanmaz.
Üstelik yüzeysel kağıt kesiklerinde açığa çıkan sinirler, bu sebeple hem acı hissi vermeye devam edecek, hem de mikroplara karşı savunmasız olacaktır. Bu durumlarda kesik üzerinin antibiyotik krem ve sargı ile örtülmesi en iyisidir.
Tabi tüm bu bilgiler, Goldbach'ın oluşturduğu bir hipotez olarak karşımıza çıkmakta. Yani henüz kanıtlanmış bir durum değil. Fakat kulağa oldukça mantıklı geldiğini de söyleyelim.