İncelenen Mumya Kalpleri, Kalp Krizinin Gizemini Açıklıyor

12
4
3
2
0
21. yüzyılın en büyük sorunlarından olan ve ABD'deki her dört insandan birinin ölümüne neden olan kalp hastalıkları, aslında sanıldığı gibi çağımıza ait bir hastalık değil. Bu kapsamda yapılan bir araştırma, M.Ö 2000 yıllarında yaşamış insanlarda dahi kalp tıkanmalarının olduğunu açıklıyor.

Kalp hastalığı, 21. yüzyılın en büyük katillerinden biri. Hatta Amerika Birleşik Devletleri'nde meydana gelen dört ölümden birisi, kalp hastalıkları nedeniyle gerçekleşiyor. Yapılan araştırmalar, günümüz faktörlerinin kalp hastalığını ne derece tetiklediğiniyse tam olarak açıklayamıyor zira geçmiş yıllarda yaşayan insanların da kalp hastalıklarına sahip bir şekilde öldükleri tespit edildi.

Bilim insanları bunu biliyor çünkü mumyaların kalplerini inceliyorlar. American Heart Journal'ın ekim sayısında paylaşılan bir makaleye göre Muhammed Madjid liderliğindeki bir ekip, geçmişte yaşayan insanların atardamarlarında daha önce fark edilmemiş tıkanıklar olduğunu keşfetti. İlk başlarda çalışma, kalp hastalığının tamamen modern bir problem olup olmadığını değerlendirme çabası olarak başlamıştı. Ancak elde edilen sonuçlar, kalp hastalığının 'zamanımızla sınırlı bir hastalık' olmadığı açıklıyor.

Atalarımız, kalp hastalığından ölecek kadar uzun yaşamadı

Kalp Tıkanıklığı

Teksas Üniversitesi McGovern Tıp Fakültesinde yardımcı doçent olan Madjid, kalp hastalığını “Bu, doğanın ve beslenmenin birleşik bir etkisinin sonucudur” diye açıklıyor. Madjid’e göre kalp hastalığı, geçmişte de yaşanıyordu fakat atalarımız, kalp hastalığından ölecek kadar uzun yaşayamadılar. Madjid’in bu konudaki açıklamaları ise şöyle: ”Atalarımız kalp krizinden ölecek kadar uzun yaşamamış olabilirler ancak kesinlikle atardamarlarında kalp krizi substratları vardı.”

Araştırma kapsamında Madjid ve meslektaşları, 3’ü erkek 2’si kadın olmak üzere 5 farklı mumyayı yakın kızılötesi spektroskopi adı verilen bir görüntüleme tekniği ile inceledi. Mumyalardan üçünün ölümünün zatürre kaynaklı olduğuna inanılırken, birinin böbrek hastalığından öldüğü ve diğerinin ölüm sebebinin bilinmediği belirtildi. Mumyalar, bugünkü Peru, Şili ve Mısır'ın bazı bölgelerinden getirildi ve 3’ünün kesin olarak M.Ö 2000 yıllarında yaşadığı saptandı.

Mumyalanan kişiler sağlıklı sayılabilecek bir beslenme biçimine sahipti

Eski İnsanlar

Bu tür mumya örneklerinin bulunmasının çok zor olduğunu belirten Madjid, “Örneklerimiz kral veya firavunlardan değil, sıradan erkek ve kadınlardan alındı” diyerek durumu özetliyor. Muhtemelen aktif avcı veya toplayıcı olan bu örneklerden Güney Amerika’dakilerin balık ve sebze yönünden zengin bir beslenme biçimi vardı çünkü denize yakın yerlerde yaşıyorlardı.

Daha önce yapılan bir çalışmada bilim insanları, varlıklı eski Mısırlıların kalplerini inceledi ve kalp hastalığını tetikleyen ateroskleroz (damar sertleşmesi) ile ilgili kanıtlar buldular. Bu kişiler, muhtemelen çok fazla yağlı yemek yemiş ve bol miktarda tuz kullanmışlardı. Bununla birlikte burada incelenen mumyalar ise muhtemelen daha az yağlı yemek yiyen bireyler olmalarına rağmen yine de ateroskleroz belirtileri gösterdi.

Önceki yöntemler, atardamardaki tıkanmayı gösteremiyordu

Kalp Krizi Nedenleri

Mumyaların kalpleri, önceki muayenelerde bilgisayarlı tomografi adı verilen bir görüntüleme tekniği ile yapılırken, bu çalışmadaysa ilk kez yakın kızılötesi spektroskopisi kullanıldı. Atardamarlarda kolesterol birikimini tespit edilememesi, bilgisayarlı tomografinin dezavantajları arasında bulunuyor. Bundan farklı olarak yakın kızılötesi spektroskopisi ise, çeşitli doku bileşenleri arasında ayrım yaptığı için bu tıkanıklıkları tespit edebiliyor.

İncelenen mumya kalplerinin sırasıyla her biri, aterosklerozun ayırt edici bir niteliği olan kolesterol plak birikimini ortaya koydu. Bunun bir problem olduğunu belirten ekip, plakların zamanla atardamarları daraltıp tıkadığını ve organlara oksijen bakımından zengin kanın akmasını sınırlandırdığını belirtiyor. Hatta yüksek miktarda plak oluşumu, ateroskleroz kalp krizine, felce veya ölüme dahi neden oluyor.

Sonuçlara bakarak ekip, “bu popülasyonların ateroskleroz gelişiminde genetik faktörlerin etkisinin göz ardı edilemeyeceğini” belirtiyor. Son olaraksa Madjid, kalp krizlerini önlemek için sağlıklı bir yaşam tarzı ve risk faktörü kontrolünü artırmamız gerektiğini belirtiyor.

Kaynak : https://www.inverse.com/article/59528-heart-disease-atherosclerosis-mummies
12
4
3
2
0
Emoji İle Tepki Ver
12
4
3
2
0