Bilim insanları, yakın zamanda 19 küçük galaksi keşfetti. Keşfedilen bu yeni galaksilerin ortak noktası ise hiçbirinin karanlık maddeye dair en ufak bir iz taşımıyor olması. Bu, bilim insanlarını oldukça şaşırtan bir durum. Galaksileri bir arada tuttuğu düşünülen ve görünmez bir madde olan karanlık madde, galaksilerin oluşum sürecini anlamak için oldukça önemli.
Live Science’tan gelen yeni bir rapor ise bilim insanlarını bir seçim yapmaya mecbur bırakıyor: ya bu yeni keşif çürütülecek, ya da bilim insanları evrene artık yeni bir pencereden bakacak.
Bilim insanları, bir galaksinin karanlık maddeyle dolup taştığını anlamak için belirli yöntemler kullanıyor
Kullanılan yöntemlerden birine örnek vermek gerekirse; bir galaksinin dönüş hızı, sadece çevresindeki görülebilen çekim kuvvetleri tarafından belirlenmiyor. Bir galakside ne kadar karanlık madde varsa, galaksinin dönüş hızı da o kadar artıyor.
Nature Astronomy’de geçtiğimiz hafta yayınlanan bir araştırmada ise keşfedilen bu 19 yeni galaksinin kendi boyutlarındaki diğer galaksilerden çok daha yavaş döndüğü belirtiliyor. Bu da, keşfedilen yeni galaksilerde karanlık madde olmadığına işaret ediyor.
Daha önceki bulgularla çatışan bu yeni keşif, bilim insanlarını oldukça karmaşık bir bulmacanın içine sokuyor
Araştırmacılar, bu galaksilerin neden daha önce rastlanmayan bir biçimde var olduklarını açıklamak için teoriler üretmeye başladı bile. Öne sürülen bir teori; bazı galaksilerde bulunan karanlık maddenin, çekim kuvveti çok daha kuvvetli olan çevre galaksiler tarafından emilmiş olabileceği yönünde. Fakat bu teori, keşfedilen galaksilerin hepsi için geçerlilik sunmuyor. Çünkü keşfedilen bazı galaksiler, evrenin oldukça yalnız köşelerinde yer alıyor.
Fizik bilimciler, Live Science’ta yaptıkları açıklamalarda elde edilen bu bilgileri yeniden analiz edeceklerini ve keşfedilen 19 yeni galaksiye farklı bakış açıları ve tekniklerle yaklaşıp bu gizemli duruma mantıklı bir açıklama getireceklerini belirtiyor.
