Akıllı telefon dünyasında şüphesiz sürekli yeni özellikler denendi ve modeller bunlarla birlikte gelişti. Bu özelliklerden bazıları şimdiye kadar kendini kullandırmayı başarsa da bir çoğu artık hayatlarımızdan silindi ya da silinmek üzere.
Bir araya getirdiğimiz özelliklerin büyük kısmı hayatımızdan tamamen çıkmış olsa da bazıları hala firmalar tarafından devam ettirilmekte. Listemize en belirgin olanıyla başlayalım.
1. Fiziksel Klavye
Akıllı telefonların çok daha farklı boyutlar ve seçeneklerle geldiği dönemlerde her yerde karşımıza çıkan fiziksel klavyeler, dönemin dokunmatik ekranlarının yazma deneyimindeki zayıflıktan faydalanarak tüm sektörü domine ediyordu.
Dokunmatik ekran teknolojisi gelişip daha hızlı tepki veren ve daha hassas ekranlar ortaya çıktıkça fiziksel klavyeler yavaş yavaş kullanımdan çıkmaya başladı. Şüphesiz klavyelere en ağır darbeyi indiren ise en ince telefon yarışı oldu. Günümüzde telefonu inceltmek için pil kapasitesini bile düşüren üreticilerin cihazlarına klavye eklemeyi akıllarından geçirmeleri bile muhtemelen kalp krizi geçirmelerine sebebiyet verecektir.
Durum böyleyken bile klavyelerin babası diyebileceğimiz BlackBerry daha yeni sayılabilecek KeyOne modelini çıkarttı. Fiziksel klavye ve yeni nesil özellikleri harmanlayan bu telefon gözü yaşlı fiziksel klavyeli telefonların son örneklerinden.
2. Trackball ya da Trackpad
Klavyeyle neredeyse aynı sebepten ötürü kendine akıllı telefonlarda yer bulmuş özellik, dokunmatik ekranların yetersiz özelliklerini kapatmak ve kullanıcılara daha hassas bir kullanım deneyimi sağlamak için telefonlarda bulunuyordu. Ekran kalitesinin artması ve hassasiyetinin yükselmesiyle basitçe bu özelliğe de gerek kalmadı. Dokunmatik ekrana sahip bir cihazda artık bu özelliğe ihtiyaç duymadan oldukça keskin ve hızlı bir kullanıma erişebiliyoruz.
3. Ön-Yüze Yerleştirilmiş Hoparlörler
Ön yüze yerleştirilmiş çift hoparlörler... Akıllı telefon dünyasına HTC ile katılmış olan ve medya tüketim deneyimini fantastik biçimde geliştiren bu özellik de malesef yeni nesil telefonlardan neredeyse tamamen silinmiş durumda. Zamanında HTC One M7 ile ortaya çıkan, ondan HTC'nin orta seviye cihazlarına yayılan ve diğer markalara da ulaşan özellik ne yazık ki Samsung, LG ve Apple gibi büyük firmalar tarafından hiç kullanılmadığı için yeterince popülarite kazanamadı. 2016 yılından itibaren kendi amiral gemisi olan HTC 10'dan bile ön yüzde yer alan çift hoparlör sistemini kaldırım başka sisteme geçen HTC, özelliğin sevenlerini üzgün bıraktı.
Bu geleneği kısmen ya da tam olarak devam ettiren firmalar ise hala mevcut. Ön yüze yerleştirilmiş çift hoparlöre sahip Sony amiral gemisi modelleri piyasada yerini korurken Motorola gibi firmalar da ön yüze yerleştirilmiş tek hoparlör kurulumuna devam ediyor.
4. Çıkarılabilir Pil
Çok değil daha iki yıl önce pili çıkarılamayan telefonları garipserken şimdi bu özelliği bize sunan cihaz göremez hale geldik. Zaman içinde değişen tasarım algısı, malzeme türü ve farklı durumlar bataryaları cihazlara gömülü hale getirdi. Bu durumların arasında kullanıcıların yekpare tasarıma karşı gösterdiği beğeni ve su geçirmezlik yatıyor. Pili çıkarılabilir bir telefon da tabi ki su geçirmez hale getirilebiliyor, Samsung bunu Galaxy S5 modelinde yapmıştı ancak telefonun bir şekilde kapağının açılması gibi bir durumda malesef geri dönüş mümkün olmuyor.
5. Kulaklık Girişi
Bu listedeki en güncel konu, 3,5 mm kulaklık jakı. Akıllı telefonlarımız yeni kullanım alışkanlıklarımız ölçüsünde çoğumuzun temel medya tüketim cihazı haline geldi. Bu cihazlarda her zaman bulunan ve hala ortalıktan kaybolmayan 3,5 mm'lik kulaklık girişinin bulunmaması tam bir fiyasko halini aldı. Bluetooth ses iletim kalitesinin yeterince gelişmemesi ve kablosuz kulaklıkların şarj ya da kalite gibi durumlarda kablolu ve kaliteli rakiplerine göre geriye düşmesi cihazlardan 3,5 mm girişi kaldıran Apple'a lanet etmemize neden oluyor. Bu trendi başlatan Apple'ın ardından bu yıl ortaya çıkan amiral gemileri arasındaki HTC U11'de Apple'ı takip ederek kulaklık girişine yer vermedi.
Bonus: Kızıl-Ötesi Verici
Geçtiğimiz yıllarda neredeyse tüm amiral gemilerinde bulunan bu özelliğe sahip bir telefon bulmak artık mümkün değil. Bu özellik sayesinde televizyonu, klimayı ya da aynı prensiple çalışan elektronik aletleri kontrol ederek kumanda ihtiyacından kurtulabiliyorduk. Artık tarihe gömülen bu özelliğe de hep beraber bay-bay diyoruz.
