Koronavirüs salgınının kontrol altına alınabilmesi adına görev yapan en kritik ekiplerden biri de filyasyon ekipleri. Bu ekipler pozitif vakaların temas halinde olduğu tüm isimleri takip edip salgının ilerlemesini önlemeye çalışıyor. Aynı zamanda pozitif vakalarla tedavi süreçli konusunda da iletişime geçiyor.
Tabii ki sahada olan bu ekiplerin enteresan vakalarla karşılaştıklarını tahmin etmek çok da zor değil. Ancak öyle durumlar var ki, aylardır gündemimizin en önemli konusu olan koronavirüs salgını hakkında hala nasıl bilinçsiz olunabildiğini gözler önüne seriyor.
Testi pozitif olan kişi, halay başı olmuş:
Altındağ İlçe Sağlık Müdürlüğü bünyesindeki filyasyon ekibinin yaşadığı bir olay da bu duruma oldukça iyi bir örnek. Ekip, PCR testi pozitif çıkan bir kişinin adresini ziyaret ettiğinde, kişinin düğünde halay çektiğini öğrenmiş.
Filyasyon ekibinde yer alan diş hekimi Emre Yoldaş, yaşadıkları durumu "Yazın düğünlerimiz oldu, kına gecelerimiz oldu. Kapalı ortamlar yasaklandı; ama vatandaşlarımız sokak düğünlerinde yer aldı. Biz de filyasyona gittiğimiz kişiyi ararken bir baktık sokak düğünü var. Adres ararken, 'kime geldiniz, kimi arıyorsunuz' tarzında sorular ile muhatap olduk. Mümkün olduğu kadar kişinin kimliğini hasta mahremiyeti açısından koruyoruz; ama ulaşamadığımız durumda komşusundan, yakınından bilgi alıyoruz. O sırada komşusundan birine denk geldik. 'Falanca kişi şurada halay başı, halay çekiyor' dedi. Tabii şaşırdık biz. Hemen uygun bir şekilde müdahale ettik duruma" şeklinde özetliyor.
Benzer örneklerin sayısı hayli fazla:
Benzer bir durumun da kendilerini arayarak kötü olduğunu, kendini iyi hissetmediğini belirten temaslı bir kişinin evine gittiklerinde yaşanmış. Eve gittiklerinde kimseyi bulamayan ekip, sonrasında bu temaslı kişinin kendilerini aradıktan sonra namaz vakti camiye gittiğini öğrenmiş.
Koronavirüs olduklarının öğrenilmesini istemeyen kişiler de var:
Emre Yoldaş'ın dikkat çektiği bir diğer konu ise bazı durumlarda kişilerin koronavirüs olduklarının öğrenilmesini istememeleri. Yoldaş, konuyla ilgili "Bizi çok iyi niyetli karşılayan vatandaşlarımız var. 'İyi ki geldiniz, sizin varlığınız bize yetiyor, bize güç veriyorsunuz' diyerek bizi onore eden vatandaşlar var. Ama bazen hem vakit olarak erken gitmemiz hem de toplumda 'el alem ne der' kaygısı, hastalığı normal bir virüs gibi görmeyen, daha kalıcı, topluma zarar veren bir etiket olarak gören vatandaşlarımız var, 'fişleme' gibi düşünen vatandaşlar var. 'Apartmana geldiniz; ama konu-komşu duyarsa ne der', 'biz bir daha el alemin yüzüne bakamayız' yaklaşımında olan vatandaşlar var. Bazen vakalar sistemimize düşüyor, bu vakalar daha aranmadan evlerine gittiğimiz durumlar da oluyor. Kişi kapıyı açtıktan sonra, 'kimse aramadı, ben pozitif olduğumu ilk defa sizden öğreniyorum' gibi yaklaşımlar oluyor" ifadelerini kullandı ve koronavirüs konusunda toplumsal olarak nasıl bir bakış açısına sahip olduğumuza iyi bir örnek vermiş oldu.
Bizler de bir kez daha uyaralım. COVID-19 pandemisini en hızlı ve zararsız bir şekilde atlatmak için hepimiz mümkün olduğunca evlerimizde kalmalı, maske ve hijyen kurallarına özen göstermeliyiz.
