Mark Zuckerberg'in Sadece Yüz İfadesiyle Anlatmaya Çalıştığı ve Söyleyemediği Gerçekler!

294
21
19
10
7
Tarihin ilk politik sosyal medya krizinin mağdur ettiği insan sayısı milyonları buldu, her an milyarları da bulabilir. Bugün ilk resmi ifadesini veren Mark Zuckerberg, yazılı metinde aktaramadıklarını, duruşma sırasında bakışlarıyla ve mimikleriyle aktardı.

Eğer dünyanın en büyük sosyal organizasyonuna sahipseniz, üzerinize aldığınız sorumluluğu ölçmenizin imkanı yok. 2.2 milyar aktif kullanıcıya sahip Facebook, milyonlarca insanın kişisel bilgilerini Cambridge Analytica isimli bir şirketle paylaşırken bu sorumluluğun farkında değildi. Bunu Zuckerberg tüm samimiyetiyle kabul ediyor ve bütün üyeleri de net bir şekilde uyarıyor. Aslında bu kabullenme, yetersiz olduğunu açıklamanın da bir başka yolu. Kısaca ben insanım, bizler insanız ve hata yapabiliriz demeye getiriyor. 

Ama ne hata! Tanımadığız kişilere adreslerinizi, telefon numaranızı hemen verir misiniz? Siz vermezsiniz, Facebook sizin yerinize verir. Üstelik tanımadığınız bu kişiler, sizin bilgilerinizi seçim kampanyalarında kullanmak için alıyorlar. Kısaca söylemek gerekirse, keşke her şey bir kişiye bulaşan sapıklar kadar masum olsaydı. Ne yazık ki durum, beterin de beteri. Bu sapıklar toplum düzenine bulaşıp, insanların algılarını yönetmek için savaş veriyorlar.

 

Son 1 yıldır Facebook ile ilgili ortaya çıkan bütün dedikoduların kesinleştiği bir dönemdeyiz. Kabullenmek zor, konu biraz sıktı ama telefonlarımız dinleniyor, mesajlarımız takip ediliyor, adım adım nerede olduğumuz biliniyor, üyesi olduğumuz toplumlar parçalanmaya çalışılıyor. Çok can sıkıcı, hala dedikodu ya da söylenti gibi geliyor fakat gerçek!

Zuckerberg, bugün verdiği tarihi ifadesinde Facebook’un 14 yıllık tarihinden söz ediyor. Zaten çoğunlukla anlattığı, 14 yılda dünyanın en büyük ve en belirsiz sınırlara sahip imparatorluğunu nasıl kurduğu değildi. Daha çok klişelerle dolu masumiyet metni gibi ancak onun imparatorluğunu yıkacak daha büyük şeyler de var: İfade verdiği senatörler.

Kan ter içinde kalan Zuck, şirketin son iki yıldır yaşadığı itibar kaybına ve hisselerindeki düşüşlerine de dikkat çekiyor. Toplumun algısını yönetmek adına yayılan sahte haberleri ve farklı uygulamaların bilgi çalması durumlarını engellemek için mücadele ettiklerini söylüyor. Açık bir şekilde başarısız olduk, hafife aldık, hata yaptık demeye getiriyor. Yaptıkları mücadelenin ve bilgi savaşının Zuck’ı ve şirketini koruyan yegane şey olduğunun farkındayız.  

Peki skandallar yaşanmadan önce neredeydi bu açık sözlülük Zuck?

Facebook bu sürece çok önceden engel olabilirdi. Bunu herkes biliyor. Dünyanın en büyük şirketleri, yaptıkları araştırmalarla oluşturdukları risk yönetim planları çerçevesinde 10 yıllık, hatta bazen 20 yıllık stratejiler oluştururlar. Facebook’un böyle araştırmalara yatırım yaptığını da herkes biliyor. Peki nasıl oluyor da böylesine büyük bir kriz önceden ayak seslerini duyurmuyor? Birileri aklımızla dalga geçiyor olmalı değil mi? 

Dünya eskisinden de küçük, artık Kolomb'un Hindistan diye Amerika’ya ayak bastığı dönemde yaşamıyoruz. Böyle krizler, skandallar öncesinden kendini belli eder. Binlerce kişinin çalıştığı Facebook gibi organizasyonlar, gününü kurtarmaya çalışan şirketler gibi değildirler. 5 yıl sonrasında çalışır, düşünürler. Bu açıdan bakınca Zuckerberg’in açıklamaları daha da samimiyetsiz geliyor.

Zuckerberg ve diğer Facebook yöneticileri, oluşumlarına “şirket” değil “topluluk” diyorlar. Bunu Zuck’ın verdiği son ifadede bir kez daha anlıyoruz. Kendisi “Topluluğumuzu korumak, karlarımızı korumaktan daha önemlidir” diyor. Yani, “Bu vakte kadar tam tersini yaptık” demenin bir başka yolunu kullanıyor.  

Facebook, yaşanan son skandaldan sonra sosyal medya kullanıcılarının artık daha da bilinçli hareket edeceklerinin farkında. Aynı zamanda bu örnekle birlikte, Facebook’un asıl korkutucu bilgi gücünü de görmüş oluyoruz. Ancak imparatorluğun surları açıkça belli oluyor ki o kadar da sağlam inşa edilmemiş.

Çünkü çağımızın en büyük reklam şirketi olduğunu unutmamız isteniyor. Şirket yerine topluluk demek artık bu işi çözemiyor. Milyonlarca insanın bilgisi, Facebook’un en büyük gelir kaynağını oluşturuyor. Bugün Facebook’ta reklam vermeye kalkınca hedef kitlenizin sahip olması gereken özellikleri iletiyorsunuz, parayı gönderiyorsunuz. Gerisi Facebook’a kalıyor ve sizin şartlarınıza uyan kişiler, reklamlarınızı görmeye başlıyor. Bir başka deyişle Facebook, bu verileri sizinle paylaşmış oluyor. 

Skandallardan sonra veri paylaşımı için önlemler almaya çalışan Facebook, hala bu konudaki en büyük söz sahibidir. Tarihin dönüm noktalarından birisi olarak anacağımız şu günlerde Facebook’un eskisi gibi devam edebilmesi için çok az şansı var. Ya ücretli bir hizmet sunacak ya da verileri korumak adına tepeden tırnağa yenilenecek. Bu değişim rüzgarına Zuck’ın her ne kadar istemese de kendisi de dahil olabilir.

294
21
19
10
7
Emoji İle Tepki Ver
294
21
19
10
7