Depremler, insanlığı en çok zorlayan doğal afetlerdir. Yer kabuğunun magma üzerindeki bitmek tükenmek bilmeyen hareketi, şiddetli kırılmalara yol açıyor. Bu kırılmalar sırasında çeşitli şiddetlerle açığa çıkan enerjiler, üzerine yaşadığımız yer kabuğunun bir başka deyişle yaralanmasına yol açıyor.
Meksika’da son 2 haftada gerçekleşen 8.1 ve 7.1 şiddetindeki depremler can almaya devam ederken, her geçen gün yeni görüntülere kavuşuyoruz. Bu görüntüler bize depremler hakkında hala öğrenecek çok şeyimiz olduğunu gösteriyorlar.
Ortaya çıkan yeni görüntüler arasında en ilginci, deprem anında kırılıp adeta göğüs kafesi gibi hareket etmeye başlayan asfalt oldu:
Bu görüntüde, son derece şiddetli bir depremin, dayanıksız insan yapılarını nasıl alt ettiğini fark edeceksiniz. Hatta yerel bölgede insanları korkutan bir video bile oldu. Sonuçta bilimsel perspektiften yoksun düşünce sistemlerinde depremlerin mitolojik varlıkla tarafından kontrol edildiğine inanılır.
Toplumsal anlayışlar bir kenara, bu şekilde bir görüntünün oluşmasının sebebi, sıvılaşma etkisi denen bilimsel bir fenomendir. Bu fenomen yer kabuğunun dev lav denizi üzerindeki hareketini tanımlar.
Hemen aşağıda sıvılaşma etkisinin yıkıcı depremlerdekine oranla çok çok ufak bir örneğini görebilirsiniz:
Bu olayın bir deprem sırasında başka nelere neden olabileceğini, 1964 yılında Japonya’da yaşanmış Niigata Depremi’nin bu görüntüsünde görüyoruz:
