Microsoft geçtiğimiz Pazar günü Hawaii’de HoloLens 2.0’ı tanıttı. Daha çok yazılımlarıyla tanınan firma, Microsoft’un yaptığı Yapay Zeka yardımcı işlemcisinin de bulunduğu Arttırılmış Gerçeklik gözlüğünün son versiyonunu tanıttı. Microsoft yeni Yapay Zeka çipini HoloLens 2.0’a özel kompleks konuşma ve mimiklerle etkileşimde bulunacak şekilde tasarlamış.
Google, nöral ağları eğitmek ve yönetmek üzere tasarlanmış kendi Yapay Zeka çiplerine sahip. Yapay Zeka yarışı oldukça önem kazandı. Yazılımlara milyarlarca dolar yatırım yapan firmalar silikon çipleri evlere taşıyorlar. Apple, Amazon, Facebook ve yüzlerce diğer az tanınmış firmanın makine öğrenimi entegrasyonuna yönelik olarak tasarlanmış donanım yapma konusunda ciddi yönelimleri olduğuna emin olabilirsiniz.
Yapay Zeka iş dünyası için tasarruf edici bir araç ya da insanlığın sonunun müjdecisi olarak reklam ediliyor. Gerçek şu ki Yapay Zeka artık her yerde. Ortalama bir tüketici, tahmini analitiklerin nasıl olup da kazanç tasarrufu sağlayacağı konusunda yeterli bir anlayışa sahip değil. Bunun yanında yıllardır otonom araçlarla ilgili abartılı haberlerle de haşır neşir oluyoruz. Yapay Zeka haberleri halihazırda cazibesini kaybetti.
Microsoft’un yapmakta olduğu şey, tüketicilerin bu konudaki düşüncelerini değiştirebilir. Firmanın üreteceği bu çevrebirim cihazıyla tüketiciler Yapay Zeka ve Arttırılmış Gerçeklik kullanımını sadece oyun platformlarında ve çalışma alanlarında görmenin ötesine geçebilecekler.
Yapay Zeka ve Arttırılmış Gerçekliğin kombinasyonu geliştiriciler için oldukça verimli bir alan hazırlıyor. Örneğin bir polisin HoloLens 2.0’ı, şüphelileri ya da kayıp kişileri tanımlama kapasitesine sahip yeni beden-kamerası teknolojisiyle birlikte kullandığını düşünün. Amerikan ordusunun askerleri Arttırılmış Gerçeklik gözlüklerinden daha şimdiden faydalanıyorlar. Gözlüğe gelen yaşamsal sinyallerini gerçek zamanlı olarak algılamak, daha kolay olduğu için, zor durumda olan personele daha erken zamanda müdahale edilmesi imkanını da beraberinde getiriyor. Fakat sorun şu ki, büyük bir cihazı sokak ortasında kafamıza takmış olarak gezinmeyi çoğumuz göze alamıyoruz.
Teorik olarak Yapay Zeka aynı zamanda nesne tanımlama ve tahminler yürütme konularında öğretilebilir bir yapıya sahip. Bu noktada potansiyel uygulamaları belirlemek, zor. Kullanılacak olan çipin ya da algoritmanın ne denli güçlü olacağını tam olarak bilmiyoruz. Gözlüğün pille çalışacak olması güzel ama göze çarpmayacak şekilde ve modaya uygun tarzda olmadığı sürece, popülarite kazanamayacaktır.
Sonuç itibariyle Microsoft’un yeni HoloLens 2.0 versiyonu, bizleri gerek sözlerimiz gerekse tavırlarımızla anlayabilecek potansiyele sahip. Fakat kullanımı noktasındaki sıkıntılar giderilmediği sürece, sağda solda pek denk geleceğimizi sanmıyoruz. Yine de çalışmaların bu yönde hızla devam ettiğini de söylemeden geçmeyelim. Hiçbir şey imkansız değildir zira vaktiyle dokunmatik ekranlı telefon fikri bir çoklarına aptalca gelmişti ama Apple bu fikri ciddiye aldı ve şu anda bulunduğumuz noktaya geldik.
