Öncelikle belirtmek gerekir ki; iOS 8, sunduğu yeniliklerle geliştiriciler için (elbette Apple geliştiricileri) şimdiye kadar bulamadıkları imkanlar sunuyor. (Yeni yazılım dili geliştirmiş adamlar ne yapsınlar daha)
Geliştiriciler için sunduğu imkanlar dışında iOS 8, kullanıcılar için de yeni özellikleri ile daha önce yaşamadıkları bir Apple deneyimi sunuyor desek hata yapmış olmayız.
Peki, iOS 8’i bu kadar yenilikçi yapan ne?
Apple’ın her zaman detaycı bir yanı var, bu kullanıcıları (fanları desek daha doğru) tarafından da bilinen ve değiştirdiği en ufak bir çizginin haber olmasına neden olan bir mesele. Tasarımsal değişiklikleri, ikonları değişmesi, menü düzeni, ve arayüzde değiştirilen her şey, Apple fanları için haber niteliğinde. (İki tane çizgi inceldi diye çıldırmak nedir lan)
Apple’ın kendi cümleleri ile söze başlamak gerekirse; “artık fotoğraflarınızı tüm iCihazlarınızda görebilecek ve düzenleyebileceksiniz. Sesiniz ile metin mesajı oluşturabileceksiniz ve sağlık ve spor uygulamanız antrenörünüzle, hatta doktorunuzla iletişime geçerek durumunuz hakkında bilgilendirme yapacak.”
Photos
Fotoğraf uygulamasının en iddialı olan kısmı ise düzenleme seçenekleri. Çeşitli filtreleriiçinde bulunduran uygulama ayrıca kesme, kırpma, keskinleştirme ya da kenarları yumuşatma gibi işlemleri kolaylıkla yapabiliyorsunuz.
Messages
Ayrıca grup mesajları açabiliyor ve kolayca resim ya da video gönderebiliyorsunuz. (mesajlaşma sayfasından çıkmadan kameraya geçiyor zırt diye çekip yolluyorsunuz bayağı kolay yani)
Keyboard
iOS 8’in en büyük değişikliklerinden birisi de klavyede yaşandı desek yanılmayız. Pek çok kullanıcının şikayet ettiği, hatta çeşitli sosyal platformlarda (9gag falan) sıkça alay konusu edilen otomatik düzeltme, artık tamamen düzeldi desek yanlış olmaz.
Ayrıca klavye artık sizin mesaj mı yoksa mail mi yazdığınızı anlayarak yazı dilindeki üslubunuzu da alışkanlıklarınıza göre öğrenebiliyor. (arkadaşınıza attığınız mesajlarda kullandığınız dil ile ortaklarınıza falan mail atamazsınız tabi)
Ayrıca Apple kullanıcılarını sevindirecek bir başka mesele de artık iCihazların üçüncü parti klavyelere izin veriyor olması. Yani beğendiğiniz bir klavye uygulamasını indirerek iPhone ya da iPad’inizde kullanabileceksiniz.
Family Sharing
Ailenizden birileri iTunes’dan bir kitap ya da film aldı. Belki de ağabeyiniz, en sevdiğiniz grubun yeni albümünü indirdi. Artık bu albüm sadece onun iTunes hesabında kalmayacak.
6 kişiye kadar paylaşıma izin veren Famil Sharing ile dilediğiniz içeriği ailenizle paylaşabiliyor, App Store uygulamalarını birlikte kullanabiliyorsunuz.
Ayrıca Familiy Sharing size, fotoğrafları, takvim üzerinde işaretli etkinliklerinizi, bulunduğunuz mekanı ve daha pek çok şeyi paylaşma imkanı veriyor.
iCloud Drive
(Bana da Google Drive yetiyor haklısınız, bu konuda daha fazla bir şey söylemeyeceğim)
Health
Apple’ın sağlık uygulaması, sizi takip ediyor, gözetiyor, adımlarınızı, kalp ritminizi, alışkanlıklarınızı, uyku düzeninizi kontrol edip öğreniyor ve herhangi bir durumda antrenörünüz ya da doktorunuzla sizin adınıza iletişim kurarak onları bilgilendirebiliyor.
iCihazlarınız ve Mac’iniz daha senkronize
Artık telefonunuz evin uzak bir köşesinde şarjdayken gelen aramaları tabletinizden ya da Mac bilgisayarınızdan cevaplayabiliyorsunuz.
Spotlight
Örneğin aynı arama çubuğundan rehberinizdeki kişilere, sinemada oynayan filmlere, Appstore ve iTunes içeriklerine, civardaki restoranlara, wikipedia konularına ulaşabiliyor, hatta alışkanlıklarınıza göre bu konular hakkında tavsiye de edinebiliyorsunuz.
(Üzülerek söylüyorum ki bu da Android cihazlarda mevcut, bir de arama gücünü Google’dan alıyor)