Mühendis Olmadan Dev Teknoloji Şirketlerinde Çalışmanızı Sağlayacak 7 Mesleki Alan

29
8
7
5
3
Günümüzün en büyük şirketlerinde çalışmak, seçkin bir kariyere kavuşmak düşündüğünüz kadar zor değil. Çoğu insan, Facebook ya da Google gibi devlerde çalışmak için mühendisliğin şart olduğunu düşünüyor. Peki neden böyle bir düşünce var, ayrıca teknoloji şirketlerinde iş bulmamızı sağlayacak başka hangi meslekler bulunuyor? Gelin hep birlikte cevaplayalım.

Türkiye’deki gençlerin önemli bir kısmı, ilgi alanlarına göre kariyer planı yapamıyorlar. Aslında küresel bir sorun olan bu durum, genç beyinlerin erken yaşta iş dünyasındaki fırsatları görmesine engel oluyor. Herkes mühendis olamıyor, herkes mühendis olamadığı gibi herkes yönetici de olamıyor. Peki o büyük, şaşalı teknoloji şirketlerinde çalışmak o kadar da zor mu? 

TeknoKariyer yazı dizimizin yeni bölümüne hoş geldiniz. Öncelikle nasıl düşünürseniz, öyle yaşayacağınız konusunda bir anlaşmaya varalım. Örneğin hayali Google’da çalışmak olan bir Türk genci, eğer kendisini bu hedefe inandıramazsa, kapıları elleriyle kapatmış olur. İnanmadığı için yabancı dil öğrenemez, inanmadığı için sevdiği meslekte “en iyilerden” birisi olamaz. İş bulmanın, kariyer yapmanın, büyük hedefler peşinde koşan dev şirketlerde çalışmanın "idealist" olmayı gerektirdiğini unutmayalım. 

Her şey tamam, peki neden teknoloji şirketlerinde çalışmak için sadece mühendis olmak gerektiği düşünülüyor? 

Öncelikle bu duruma kendi ülkemizden bir bakalım. Türk şirketlerinin üst mevkilerinde görev alan personellerin önemli bir kısmı teknik eğitime sahip personellerden oluşuyor. Kısaca açıklamak gerekirse finans departmanında da mühendis var, iletişim departmanında da. Bunu gören finans ve iletişim alanlarından mezun gençler, yanılgıya düşüyorlar: 

“İyi bir yönetici olmak için mühendis olmak, iyi bir şirkette çalışmak için yine mühendis olmak gerekiyor.” 

Teknik eğitim, pek çok açıdan yeni bakış açıları öğrenmenizi sağlayabilir. Nitekim bu bakış açılarını, kendinizi ilgi duyduğunuz alanda yetiştirerek kazanabilirsiniz. Bir finans ya da iletişim mezunu genç, yerini mühendis rakiplerine kaptırıyorsa, kendi işini mühendis kadar iyi yapamıyor demektir. Aynı kanı, ne yazık ki zamanla iş verenler arasında da bir anlayış oluşturdu. Bu nedenle makine veya kimya endüstrisinde faaliyet gösteren şirketlerin mühendislikle ilişkili olmayan birimlerinde bile mühendisler çalışıyor.

Eğer yaptığınız işin en iyisi olmak istiyorsanız, o işin “mühendisi” olabiliyorsunuz. Şimdi gelin, dev teknoloji şirketlerinde, bir mühendis olmasanız dahi iş bulabileceğiniz 7 mesleki alana yakından bakalım. 

İş Geliştirme: 

 

Bir firmanın hangi ülke ya da bölgelerde faaliyet göstereceğini araştıran ve belirleyen kişiler iş geliştirme uzmanı olurlar. Firmanın ilgili pazarlardaki stratejileri, tavrı bu kişilere bağlıdır. Yeni müşteriler bulmak, o müşterilerle anlaşmak için en uygun kriterlerin önceden belirlenmesi gerekir.

  • Örnek: Google’in Çin’de yasaklı olduğunu biliyoruz. Bunun için firma, üst düzey Çinli devlet yetkilileriyle görüşüp, ülkeye özel sansürlü bir arama motoru üzerinde çalışmaya başladı. Daha basit bir örnek olarak Facebook, ünlü yatırımcılık şirketi Deloitte ile Türkiye’deki yerel esnafı kalkındırmak için proje başlattı.

İş geliştirme uzmanı olmak için yönetsel yetilerinizi geliştirecek eğitimler almanız gerekiyor. Bunun için iktisadi ve idari bilimler gibi fakültelerde eğitim alabilir, bu eğitim sırasında alana ilişkin çalışmaları takip edebilirsiniz.

Kurumsal İletişim:

Türkiye’de iletişim sektörüne ilişkin ne yazık ki yeterli bilgi düzeyi bulunmuyor. Örnek vermek gerekirse halkla ilişkiler mesleği, sadece bir danışman masa ve sandalyesinden ibaret olarak görülüyor. Modern çağın gereksinimleriyle birlikte firmalar, pek çok iletişim konusunu bir çatı gibi içerisinde barındıran "kurumsal iletişim” alanına ilgi göstermeye başladılar.

Kurumsal iletişim uzmanları, şirketlerin iç ve dış iletişim süreçlerini, itibarlarını, marka süreçlerini, kurumsal kültür ve kurumsal felsefeyi yöneten kişilerdir. Ülkemizdeki kanıların aksine, yukarıdaki örnekte verdiğimiz halkla ilişkiler mesleği de kurumsal iletişim çatısının altındadır. Görevi ise toplumsal düzeyde firmanın politikalarını en uygun şekilde bireylere sunmaktır. Facebook’un Cambridge Analytica skandalı sonrasındaki tavrı ve planları, NASA’nın popüleritesi bütünüyle halkla ilişkiler, dolayısıyla kurumsal iletişim yönetiminin başarısıdır.

Bu konuda faaliyet göstermek isteyen kişiler, iletişim fakültelerindeki eğitimlerinin üzerine, sosyolojik ve psikolojik olarak güçlü argümanlara kavuşacakları kişisel bir eğitim planı çıkarmalılar.

Pazarlama:

Pazarlama, bir diğer yanlış anlaşılan mesleki alanlardan birisidir. Yıllarca içi pek çok gereksiz olayla doldurulan “pazarlamacı” kavramı, aslında bugünün dev şirketlerinin bel kemiğini oluşturuyor. İş geliştirme alanıyla koordineli şekilde faaliyet gösteren pazarlama alanı, firmanın stratejik hamlelerini uygulayan birimdir.

Örnek vermek gerekirse, ünlü gıda şirketi Knor’un uzak doğuda toz şeklinde hazır çorba satma hatasından bahsedelim. Knor, uzak doğu kültüründe toz şeklinde gıdalara yer verilmediğini öğrenince ciddi bir zarara uğramış, sonra çorbalarını sıvı kavanoz ve konservelerle değiştirmiştir.

Yine iletişim fakültelerinden mezun olan kişilerin yapabileceği bir iş olmakla birlikte pazarlama uzmanlığı, sektöre göre diğer mühendislik dışı alanlardan da çalışmaya müsait bir bölümdür.

Finans Yönetimi:

Finansal yönetim ya da finans uzmanlığı, üst düzey ekonomik bilgi gerektirip, firmaların borçlanma ilişkilerini yönetmeye dayanan teknik süreçleri yönetmektir. Bir başka deyişle firmaların maddi kaynakları hakkında en çok bilgi sahibi olan, bu kaynakları nasıl yönlendireceğini bilen kişiler finans uzmanlarıdır.

Üniversitelerin bankacılık, finansal yönetim, iktisat veya ekonomi ile ilişkili bölümlerinden mezun olanlar, bu alanda faaliyet gösterebilirler.

İnsan Kaynakları:

Bir şirketin en büyük kaynağı insanlardır. Özellikle teknoloji devleri nitelikli insan kaynağına sahip olmak adına üst düzey insan kaynakları çalışmaları yürütürler. Bir şirkete, birden fazla kültür ve coğrafyada çalışan personel varsa, ortada ciddi bir yönetim ihtiyacı var demektir.

Personellerin niteliklerine göre görevlendirilmeleri, sosyal ve ekonomik hakları, şirket içi kariyer planlamaları, istihdam gibi çözümler insan kaynakları birimlerini ilgilendirir. Yine iktisat, ekonomi ve istatistik gibi bölümlerden mezun olan gençlerle birlikte, iletişim fakültesi mezunları da bu alanda çalışabilirler.

Bir örnek verecek olursak Google, işe aldığı mühendislerin geçmişinde bir mühendis eğitimi olmasını şart koşmaz. Bu insan kaynakları politikasına göre kişinin bilgi düzeyi, iyi eğitim almış bir mühendisten daha iyiyse işi o kapar. Çok nadir rastlansa da bu kültürü oluşturan kişiler, insan kaynakları uzmanlarıdır.

Kriz Yönetimi:

Günümüz şirketlerinin en büyük ihtiyaçlarından birisi olan kriz yönetimi alanı, firmaların üst düzey yöneticilerini ilgilendiren bir durum gibi görünebilir. Nitekim kriz yönetmek tam bir uzmanlık işidir, çoğu zaman şirkete dışarıdan bakan gözler kriz planları yaparlar. Sırf bu nedenle Samsung, geçtiğimiz haftalarda kriz yönetimi konusunda uzman olan bir ajans ile anlaşma sağladı. Şirket, durma noktasına gelen büyüme hızıyla önümüzdeki yıllardaki krizi engellemek istiyordu.

Kriz yönetimi, özellikle büyük şirketlerin önümüzdeki yıllarda gerçekleşme ihtimali olan senaryoları ele alıp potansiyel önlemler geliştirdikleri bir alandır. Yukarıda bahsi geçen alanlar için eğitim alan herhangi bir kişi, bu konuda kendisini geliştirerek kriz yöneticisi olabilir. İyi bir kriz yöneticisi, hem teorik, hem de pratik açıdan son derece yüksek bilgi düzeyine sahip olmalıdır.

TeknoKariyer yazı dizimiz devam edecek. Önceki yazılarımıza aşağıdaki listeden ulaşabilir, düşüncelerinizi ve önerilerinizi yorumları kısmında bizimle paylaşabilirsiniz:

29
8
7
5
3
Emoji İle Tepki Ver
29
8
7
5
3