Marshall Adaları'ndaki Radyoaktif Madde Mezarı Çatlamaya Başladı

98
7
6
5
5
Marshall Adaları, dünyayı tehdit etmeye başladı. ABD yönetiminin yaptığı nükleer çalışmaların sonucunda ortaya çıkan nükleer atıkları saklayan beton kubbe, eski gücünü yitirmiş durumda. Küresel ısınmanın da etkileri göz önünde bulundurulduğunda dünya, büyük bir nükleer facia ile karşı karşıya.

Büyük Okyanus'un ana karalara çok uzak bir noktasında "Marshall Adaları" isminde küçük bir takım adalar bütünü bulunuyor. Bu bölge, aslında cennetten bir köşe gibi görünse de dünyanın en tehlikeli yerlerinden bir tanesi. Çünkü Marshall Adaları bir süre ABD yönetiminin nükleer silah testlerine sahne oldu. Yapılan çalışmaların doğal bir sonucu olarak da bölge, radyoaktivite açısından risk teşkil ediyor. Marshall Adaları hakkında daha fazla bilgi için konuyla ilgili makalemize ulaşabilirsiniz.

Marshall Adaları'ndaki radyoaktivite riski, sadece bölgede yapılan nükleer testlerle ilgili değil. ABD yönetiminin bölgedeki çalışmaları sona erdikten sonra radyoaktif madde, devasa büyüklükte bir çukura hapsedildi. Bu çukurun ağzı da beton ile kaplandı ve mühürlendi. Bölge halkı bu yapıya "mezar" diyor. Ancak bu mezarda şu sıralar tehlike çanları çalıyor.

Kubbe

Yukarıda görmekte olduğunuz bu yapı, Mercan Adaları içinde bulunan Runit Adası'nda yer alıyor. Bu beton kaplamanın içerisinde 87.800 metreküp radyoaktif madde bulunuyor. Bu miktarı daha anlamlı kılmak gerekirse; eğer bu betonun içindeki radyoaktif maddeyi olimpik yüzme havuzlarına doldurmak istersek, 35 havuza ihtiyaç duyuyoruz. Bu da bölgedeki radyoaktivite riskini gözler önüne seriyor.

Bilim insanları, çukurdaki radyoaktivite oranını bilmiyorlar. Bu çukur, 1970'li yılların sonunda oluşturulmaya başlandı ve nükleer atıkların temizlenmesi için 4.000 ABD askeri görevlendirildi. Bu çukurdaki maddelerin çok büyük bir çoğunluğu radyoaktif maddelerle kirlenmiş toprak. Toprağın yapısında doğrudan akciğer kanserine neden olacak plütonyum izotoplarının olduğu söyleniyor.

Runit dome

Bu beton yapı artık eskisi kadar sağlam değil ve yer yer çatlamaya başlamış durumda. Üstelik bilim insanlarına göre küresel ısınmanın okyanus suyuna olan etkisi, şu an için sadece 7 milimetre. Ancak elbette su seviyesindeki yükseklik bununla sınırlı kalmayacak. Bu da daha büyük dalgalar ve dolayısıyla da daha fazla su anlamına geliyor. Uzmanlara göre bu su hem sızıntıya neden oluyor hem de beton yapıyı tahrip ediyor.

2030 yılına gelindiğinde küresel ısınmanın etkilerinin daha da artacağı su götürmez bir gerçek. Bilim insanlarının bu konudaki görüşleri ise 2030 yılında bölgedeki su yüksekliğinin 3 ila 16 santimetre artacak yönünde. Bu seviye, mezarı sular altında bırakmıyor ancak bilim insanlarına göre su seviyesindeki bu yükseliş, mezarın dayanımını neredeyse sıfıra indirecek. 

Runit dome

Bu yapının her geçen gün biraz daha çatlaması, dünyamızın çok büyük bir risk altında olduğunu gösteriyor. Eğer olası bir sızıntı olursa ve bölgedeki radyoaktif maddeler Büyük Okyanus'a ulaşırsa, bu durum tüm dünyayı etkileyecek büyüklükte olabilir. Ancak şu ana kadar bu beton mezarla ilgili herhangi bir çalışma yapılmadı. Aslına bakacak olursak Marshall Adaları, bir süredir kaderine terk edilmiş durumda. Fakat hemen harekete geçilmezse dünya, çok büyük bir nükleer felaketle karşı karşıya kalabilir.

Kaynak : https://www.sciencealert.com/a-tomb-in-the-marshall-islands-contains-a-huge-amount-of-radioactive-waste
98
7
6
5
5
Emoji İle Tepki Ver
98
7
6
5
5