Hepimiz fast-food restaurantları, süpermarketleri büyük miktarda gıda maddesini çöpe attığı için suçluyoruz. Fakat her evden yılda toplam 7 milyon ton yiyecek ve içecek çöpe atılıyor. Bunun önüne geçmek adına bazı kampanyalar da mevcut. Fakat bu kampanyalar yine de yiyecek atılmasını engellemiş değil. Olio programının yaratıcıları Tessa Cook ve Saasha Celestial-One bunun teknolojiyi kullanan bir paylaşım platformuyla çözülebileceğini inanıyor. Cook "Evde yemek konusunda arz talep dengesini mükemmel bir şekilde kurmak çok zor, çünkü hayatta ne olacağını önceden bilemiyorsunuz. Geç saatlere kadar çalışmanız ya da şehir dışına çıkmanız gerekebilir. Kimi zaman canınız evdeki yemekleri yemek istemez. Diyete başlarsınız ya da misafirleriniz tabaklarındaki her şeyi bitirmez. Bunları değiştirmek imkansız..."
Basit kullanım
Olio'yu faydalı bir uygulama haline getiren özelliği, değiş tokuşa dayalı bir sistem olmaması. Bir öğün alabilmek için bir şey vadetmeniz gerekmiyor. Uygulama bu yönüyle birçok insana yardımcı olmuş. Bu konuda, kullanıcılarından Jonathan Kilby şunları söylüyor; "Kariyer değişikliğimin ardından bir dönem, ailemle kısıtlı bir bütçeyle yaşamak zorunda kaldık. Bir hafta boyunca, büyük çoğunluğunu Olio kullanıcılarından topladığımız malzemelerle pişirdiğimiz yemekleri yedik. Bize çok yardımı oldu, bir yandan da artık yemek miktarının azalmasına katkıda bulunduğumuzu bilmek güzeldi.."
Tessa buna benzer pek çok hikaye olduğunu söyleyip,"Tüm bunlardan etkilenmemek imkansız, yaptığınız işin bir anlamı olduğunu ve bir amaca hizmet ettiğini farkediyorsunuz." dedi.
Türkiyede de hatırı sayılır bir kitleye ulaşan Olio'yu indirip siz de bu deneyimi yaşayabilirsiniz. Üstelik uygulama sadece artan yemeklerin paylaşıldığı bir platform değil, denediğiniz yeni tarifleri yakınınızda bulunan insanlarla paylaşma imkanı da sunuyor. Hatta iyi bir aşçıysanız, sadece sizin hazırladığınız yemekleri talep edenler bile olacaktır. :) Uygulamanın iOS versiyonuna buradan, Android versiyonuna ise buradan ulaşabilirsiniz.
