Havacılıkta kullanılan ışık sayesinde, tespit sistemi yardımıyla aracın etrafı 3 boyutlu bir biçimde görüntülüyor. 60 metre uzağın haritası çıkarıyor ve aracın sol tarafında yer alan algılayıcı ile elektronik harita üzerinde aracın konumu belirliyor. Dikiz aynasındaki kamera trafik ışıklarını ve arabanın önünden geçen yaya, hayvan ve bisikletleri algılıyor.
Havacılıkta kullanılan ışık sayesinde,
tespit sistemi yardımıyla aracın etrafı
3 boyutlu bir biçimde görüntülüyor.
60 metre uzağın haritası çıkarıyor ve aracın sol tarafında yer alan
algılayıcı ile elektronik harita üzerinde
aracın konumu belirliyor. Dikiz aynasındaki kamera trafik ışıklarını ve arabanın önünden geçen
yaya, hayvan ve bisikletleri algılıyor. Ön tarafta üç arka tarafta bir tane olmak üzere bünyesinde toplam dört adet
radar bulunuyor. Bu radarlar sayesinde aracın etrafındaki nesnelerin konumu algılanıyor. Konuyu yakından takip eden herkesin tahmin edebileceği üzere haberimize konu olan teknoloji
sürücüsüz araçlar.
Google’ın öncülüğünü yaptığı proje zamanla farklı firmalarında bu kervana katılmasıyla birlikte alanını genişletmeye başladı. Kaza riski oranını
sıfıra yakın bi seviyeye çeken otomobiller her ne kadar cezbedici görünse de bazı kesimler tarafından pek hoş karşılanmadı.
The Guardian’da (Guardian Media Group bünyesindeki bir İngiliz gazetesi) yer alan haberlere göre
sigorta şirketleri, bu teknolojiye karşı cephe almış durumda. Kaza riskinin sıfıra yakın almasından dolayı tribe giren sigorta şirketleri, ‘’kaza yoksa sigortaya ne gerek var’’ diyerek sürücüsüz araçların sektöre ağır bir darbe vuracağını savunuyor.
Geleceğinden kaygılı olan sigorta şirketlerine göre şu an yollarda bulunan araçların neredeyse tamamı yaklaşık
35 yıl sonra sürücüsüz otomobillerle değişecek. Çoğu şirketin tahmin edilen süreyi de göz önünde bulundurarak şimdiden strateji arayışı girdikleri konuşuluyor.