Pasifik Okyanusu’nun ortasında bir yerde bulunan antik kent Nan Madol, Atlantis olabilir mi? 1628’e kadar gizemli Saudeleur halkının başkenti olan bu gizemli bölge yıllardan beri arkeologların iştahını kabartsa da teknolojik açıdan yeterli incenleme imkanına sahip değildi.
Teknolojik ilerlemeler arkeologların yıkılmış şehir Nan Madol’u ve yapısal harikalarını keşfedebilecek kadar gelişti. Kentin okyanusa karşı korunması için 12 gelgit kanalının olduğu biliniyor. Genel olarak Pasifik’in Venedik’i olarak bilinen Nan Madol, içerisinde hala nasıl olduğunu anlayamadığımız yapılar barındırıyor.
“Nan Madol, Pasifik Adası tarihinde bir ilke imza attı. Bana göre, Saudeleur halkının başkenti Nan Madol’dü. En önemli dini törenlerin merkezi olan bölge, aynı zamanda siyasi iktidarın da merkeziydi ve adanın eski şeflerinin dinlenmek için yerleştiği yerdi” diyerek bölgenin tarihi konusunda bilgi veren araştırma ekibinin başındaki McCoy, Saudeler Krallığı’nın hala çok gizemli olduğunu söylüyor.
Nan Madol, 1628’de Saudeler halkının başkentiydi. Bundan dolayı şehirde adeta mühendislik harikası işler bulunuyor. Krallıkta birkaç yüzyıl boyunca Pohnpei Adası’nda ki sahilden uzakta 92 yapay ada oluşturmak için uğraşmışlar. Bu süreçte 750.000 ton siyah kaya taşıyan krallık, bu hesaba göre her yıl 1.850 ton malzeme taşımış. Günümüzde taşımak için bile çok fazla olan bu ağırlık, yalnızca 30.000 insanın olduğu ve teknolojik aletlerin hiçbirinin olmadığı bir dönemde gerçekleşti.
İlk olarak 1928’de keşfedilen bu kent, pek çok hikayenin ortaya çıkmasını da sağlamıştır. Uzunca ve birbirinin içerisine giren yapıları günümüze kadar gelmiştir.
Bazı insanlar, Pasifik’in Venedik’i olan bu alan için Atlantis diyorlar. Yine de bunu kanıtlayacak herhangi bir olay şu an için yok.
