Mobil oyun anlayışını geçtiğimiz yaz yaşadığı çıkış ile kökünden değiştiren Pokemon Go, peşinden milyonları sokağa dökmeyi başarmıştı. Tüm oyuncuların sanal Pikaçu’ların peşinde koştuğu, sanal stadyumlarda savaştığı, ender yaratıkları avladığı ve poke topları bitince oturup ağladıkları bir mücadele içine girmesi, oyunun yarattığı devrimi gözler önüne seriyor.
Pokemon Go aslında o kadar da iyi bir oyun değil. Anlamlı ilerleme olmadan sadece kolleksiyon yapıp savaşma matığı üzerine kurulu, ancak teknolojisinin evlere kapattığı insanları neredeyse 1 senedir sokaklara dökmesi açısından oldukça olumlu karşılanıyor.
Pokemon İçin "10 Milyon Adım" Atan Manyak Adam!
Wisconsin-Madison Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, Pokemon Go oyuncularının psikolojik sağlığı oyunu oynamayanlardan çok daha iyi durumda.
Oyunun çıkmasından yaklaşık üç hafta sonra intenet üzerinden gerçekleştirilen çalışma, yaklaşık 400 kişiyi denek olarak kullandı. Bu kişilerin %40’ı aktif olarak Pokemon Go oynuyordu. Söz konusu katımcıların, olumlu duygular yaşama olasılığının yanı sıra egzersiz yapma eğilimlerinin daha yüksek olduğu bulundu. Aynı zamanda dostça davranış sergiliyorlar, eski ilişkileri derinleştirmenin yanı sıra yeni arkadaşlıklar da kuruyorlardı. Sosyal kaygısı olan -anksiyete gibi- insanların oyunu oynanma olasılığının daha az olduğu ortaya çıktı.
Çalışmanın oyunun popülaritesinin doruk noktasına çıktığı anda gerçekleştirilmesi, bu rakamların ortaya çıkardığı sonuçları şimdiye kadar değiştirmiş olabilir. Nitekim oyunun insanları tek başına oynamaktan sıkılmasını engelleyen ve diyalog kurmaya iten ayrı bir yapısı da var.
