Artık TV kanallarıyla fazla ilgilenmeyen günümüz insanları, çoğunlukla ya legal ya da illegal yollarla (telif haklarının çiğnendiği ve birçoğu kapatılan sitelerden bahsediyorum) yayınlanan dizileri takip ediyorlar -ki ben de bu kişilerden birisiyim-. Lost, The X-Files, Breaking Bad gibi kültleşmiş diziler dışında son zamanlarda da oldukça kaliteli diziler yayınlanmaya başladı. Biz de ‘ortaya karışık’ bu dizilerle ilgili bazı ilginç bilgileri paylaşalım istedik.
The Simpsons’ın yaratıcısı, başlarda palyaço Krusty’yi Homer’ın gizli kimliği olarak tasarlamış. İkilinin birbirlerine bu kadar benzemesinin sebebi de bu.
Lost dizisindeki Jack için düşünülen ilk isim, aslında Michael Keaton’mış.
The X-Files’la birlikte dizinin kültleşen tema müziği, şans eseri oraya çıkmış. Müzik üzerine çalışma yaptığı sırada yorulup dirseklerini piyanonun üzerine koyan Mark Snow, çıkan sesten çok etkilenir ve o muhteşem müziği besteler.
South Park’ın birçok bölümünde arka plana gizlice Alien karakterleri serpiştirilmiş.
Dexter dizisinde bol bol gördüğümüz kan, akçaağaç şurubu, gıda boyası ve sabun kullanılarak hazırlanmış.
Gillian Anderson, boyunun kısa olması sebebiyle çekimlerin birçoğunda bir kutu üzerine çıkarak oynamak zorunda kalmış.
Family Guy dizisindeki Chriss Griffin karakterini seslendiren Seth Green, kullandığı ses için Kuzuların Sessizliği filmindeki karakter Buffalo Bill’den esinlenmiş.
Vampire Diaries dizisinde Somerhalder’ın annesi rolündeki Annie Werscing, Somerhalder’dan sadece 1 yaş büyük.
Paramount, 1998 yılında Doctor Who’nun filmini çekmeyi düşünmüş ve Doctor rolü için kafasında Michael Jackson ve Bill Cosby varmış.
Bruce Willis, Matthew Perry ile girdiği iddiayı kaybettiği için Friends dizisinde herhangi bir ücret almadan oynamıştır.
