Telefonların Aldığımız Nefesi Dahi Kaydettiklerini Gösteren İbretlik Twitter Paylaşımı

204
24
9
9
9
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sosyal medya mecralarına olan ilgimiz, kişiye özel reklamların da gelişmesini sağladı. Ancak ortaya çıkan onlarca skandal hala sosyal medya ortamlarının ve akıllı telefonlarımızın güvenliği konusunda bizi tereddütte bırakıyor. Son olarak Twitter'da oldukça fazla paylaşılan bir tweet bunun en net örneği oldu.

Pınar Büyükbalcı adındaki Twitter kullanıcısı, aslında hepimizin benzerleriyle karşılaştığımız bir durumu takipçileriyle paylaştı. Büyükbalcı, bir arkadaşıyla yüz yüze İtalya'nın tarihi kentlerinden birisi olan Perugia hakkında konuştuklarını ifade ediyor. 20 dakika sonra bir e-posta aldığını belirten Büyübalcı, bu e-postanın "Perugia şehrinde son dakika fırsatları var!" başlığıyla gönderilen bir reklam metni olduğunu görüyor. Peki ya böyle bir şey mümkün mü? Yani akıllı telefonlarımız ya da evimizdeki herhangi bir şey bizi sürekli dinleyip şirketlere veri sağlıyor olabilir mi?

Bu soruların hepsine kesin bir cevap vermek halihazırda bir kanıt sunmadan mümkün değil. Ancak birçoğumuzun başına gelen bu tip reklam mesajları ya da reklam mailleri veya herhangi bir konu üzerine konuştuktan sonra telefonumuzda o konuya ilişkin reklam görmek bizi biraz şüpheci bir konuma itiyor. Buradan yola çıkarak ve geçmiş örneklere bakarak bazı varsayımlarda bulunmak istiyorum. İlk olarak Facebook ve Cambridge Analytica şirketlerinin tam ortasında bulunduğu koca bir veri skandalı birkaç haftadır gündemi meşgul ediyor. Bu şirketler sosyal ağları kullanma pratiklerimizi ezberleyen yazılımlarla bize çeşitli propagandalar hazırlıyorlar ki bu seçim dönemi için. Daha sonrası için ellerine geçirdikleri verileri reklam kampanyaları için kullanmalarının önünde hiç bir engel yok. Elbette bu sosyal ağlardaki gezinme geçmişimizle alakalı durum.

İşin diğer bir boyutu da sürekli olarak bahsettiğimiz gibi uygulamalara verdiğimiz izinleri bir türlü detaylı olarak kontrol edemememiz. Yani bir uygulamaya ihtiyaç duyuyoruz ve onu kullanmak için ona bir takım tavizler vermek zorunda kalıyoruz. Birçok geliştirici de kendi reklam kanallarını ve gelirlerini artırmak için hiç ihtiyacı olmasa da uygulamaya, mikrofon kullanımı gibi 'izinleri' ekliyor. Hatta konuyla ilgili geçtiğimiz yıl çıkan bir New York Times haberine göre, dinleme özelliği bulunan bu uygulamalar ses sinyallerini tanımlayıp, kullanıcıların hangi olayları konuşup hangilerini beğendiğini öngörerek bu şekilde reklamlar çıkartıyor.

İşin bir diğer boyutunu oluşturan sesli asistanlara çok fazla girmeyeceğim. Kısaca konuya bir sonuç getirmek gerekirse; Çin gibi ülkelerde hükümetlere kullanıcı verilerini koşulsuz şartsız bir şekilde veren şirketler, Çin kadar katı kuralların olmadığı bölgelerde de kendi reklam kazançlarını bu şekilde artırıyor olabilir. Sizin bu tip durumlarla karşılaşmışlığınız var mı? Lütfen yorum olarak bildirin.

204
24
9
9
9
Emoji İle Tepki Ver
204
24
9
9
9