Bu hafta başında ‘Lightyear One’ konseptini açıklayan girişimci firma, güneş enerjisiyle dolan bataryanın tam dolum halinde aracı yaklaşık 800 km civarında seyahat menziline eriştirebildiğiyle övünmüştü. Bu sadece başlangıç: Firmanın iddiasına göre araç, yeterince güneşli ortamlarda (örneğin Hawaii’de) sürekli şarj yaparak aylar boyunca seyahat edebilme potansiyeline sahip.
Bu tip bir teknoloji, elektrikli araçlarla ilgili endişelerin ortadan kalkmasını sağlayabilir. Bildiğiniz üzere elektrikli araçlar, geniş şarj istasyonu ağına ihtiyaç duyuyorlar. Fakat güneş enerjisi ile çalışacak bu modelin varlığı, bu ihtiyacı ortadan kaldıracaktır.
Lightyear ekibi, aracın sadece güneş ışığıyla değil, aynı zamanda elektrikle de şarj olabileceğini belirtiyor. Ekibin söylediğine göre sıradan bir ev prizine takılarak bir saat doldurulacak olan batarya ile araç, yaklaşık 40 km mesafe kat edebilecek.
Aracın panelleri üzerinden toplanan güneş enerjisi sadece aracın kendini değil, aynı zamanda kullanıcıların enerjiyi evlerinde, cihazlarında hatta diğer elektrikli araçlarında kullanabilmelerine de olanak sağlayacak. Bu tip bir sistem halihazırda güneş enerjisi sistemleri üzerinde çalışma yapan ve Powerball bataryasının üreticisi olan Tesla gibi firmalar için yeni bir şey değil. Fakat, mobil şarj paylaşım ünitesi, pratiğe kazandırılacak yeni bir açılım olabilir.
Tüm bunlara rağmen firma henüz projelerini hayata aktarabilmiş değil. Bu haliyle Tesla gibi sanayi devlerinin uykusunu kaçırmaya gücü yetmeyecektir. Ama olur da bir gün deneysel safhadaki projelerini bütünüyle gerçekleştirebilir ve kullanıcının istifadesine sunabilirse, işte o zaman doğrudan güneş enerjisiyle çalışan yeni bir otomotiv geleceğiyle muhatap olacağız demektir.
