Kripto para sisteminin en dikkat çeken özelliklerinden bir tanesi, yapılan transferlerin takip edilmemesi ve tarafların kimliğinin saptanamaması. Eğer suçlular başkalarına ait Bitcoin’leri kendi cüzdanlarına aktarabilirlerse, sistemin yapısı gereği bu durum takip edilemiyor.
The New York Times gazetesinin haberine göre Bitcoin’in anonim yapısından faydalanan suçlular, kripto para zenginlerinden baskı, tehdit ve şiddet karşılığında zorla para alıyorlar. Gazete, bu olayların en çok başta Türkiye olmak üzere Tayland, Ukrayna, Rusya, Kanada, ABD ve İngiltere’de yaşandığına dikkat çekiyorlar.
Chainalysis’in kurucusu olan Jonathan Levin, bahsi geçen bu tarz suçların organize şekilde gerçekleştirildiğini ve emniyet güçlerinin de sorumluluk alanına girdiğini belirtti. Her ne kadar Bitcoin transferlerinin yapıldığı bilgisayarlar saptanabilseler de bunun için suçluların güvenlik zaafiyeti vermeleri gerekiyor. Eğer bu olmazsa kripto para transferi gerçekleştikten sonra emniyet güçlerinin yapabilecekleri bir şey kalmıyor.
Gazete, suçlular tarafından kaçırılmaktan kripto para zenginlerinin farklı yöntemlerle güvenlik önlemleri aldıklarını belirtiyor. Buna göre bazıları evlerinin ve ofislerinin önünde durması için güvenlik görevlileri tutarken, bazıları da dijital yöntemlere başvuruyorlar. İçlerindeki en popüler olanı ise ‘çoklu imza’. İki aşamalı doğrulama sistemlerine benzetilebileceğimiz bu yöntem, para transferlerinin gerçekleşmesi için birden fazla dijital imzanın atılmasını zorunlu kılıyor.
