Bazı hikayeler, sinema evreninde çok özel bir yere sahip olmak için yapımcıların inisiyatifini beklerler. Bundan 11 yıl önce ilk Transformers filmi vizyona girdiğinde de durum böyleydi. Filmin yapım süreci boyunca büyük sızıntılar yapılmış, fragmanlar herkesi heyecanlandırmıştı. Sonunda sinema salonlarında tam bir “blockbuster” filmi görmüştük. İlk filmden, senaryosundan, karakterlerinden, müziklerinden memnun olmayan insan sayısı çok azdı.
Sonra Transformers’ın devam filmini çekmeye karar verdiler. Yönetmen Micheal Bay, her filmde aşırı pahalı setler inşa etti. Bu yapımlar yine gişeleri altüst etmeye devam ediyordu, ancak bir şeyler eksikti. Artık orijinal karakterler, o destansı sahnelerin bollaştığı filmlerde en çok aranan şey olmuştu. Senaryolar vasat durumdaydı. Haliyle “her şeyin ilki güzeldir” klişesinden payını almıştı Transformers.
Geçtiğimiz yıl ellerinde serisinin devamı için 11 farklı senaryo olduğunu söyleyen yapımcılar, yine hangi mantıksız tercihi yapacaklar diye merak etmiştik. Her şey beklediğimiz gibi gerçekleşti. Transformers, bağımsız bir filme kavuşacaktı. Bu filmin ana karakteri, Bumblebee adındaki sarışın robotun ta kendisiydi. Üstelik ilk filmde Dünya’ya ilk kez 2000’lerde gelmiş bir robot olan Bumblebee, solo filminde 80’li yıllarda Dünya’ya gelmiş bir robot olacaktı. Serinin üzerine böylece mum dikildi. Yine inat eden yapımcılar, bu filmi çekmeyi başardılar.
Ortaya aksiyonun unutulduğu, Transformers temellerine hakaret eden böyle bir film çıktı, ilk fragmanı da yayınlandı:
Ne diyelim, geçmiş olsun. Para kazanma hevesi yüzünden yine bazı kaliteli filmler daha az salonda izleyiciyle buluşacak. Bumblebee’yi görmek isteyenler, 5 Aralık 2018’i beklemek zorundalar.
