Türk Bilim İnsanları, COVID-19 Araştırmalarına Katkı Sunacak Kritik Bir Keşfe İmza Attı

106
14
5
3
3
Bilkent Üniversitesi'nden bilim insanları, atomlardan insan hücrelerine kadar uzanan bir dizi malzemenin fizik ve matematik kanunları çerçevesinde nasıl bir araya geldiğini ortaya çıkardı. Yeni keşifle birlikte biyoteknolojiden nanoteknolojiye devrimsel ilerlemelerin önü açılabileceği düşünülüyor.

Tüm dünyada yüz binlerce kişinin hayatına mal olan yeni ölümcül koronavirüs (COVID-19) salgını sürerken Bilkent Üniversitesi Ulusal Nanoteknoloji Araştırma Merkezi (UNAM) araştırmacıları, daha önce bilim dünyası için bir sır olan atomlardan insan hücrelerine kadar uzanan bir dizi malzemenin fizik ve matematik kanunları çerçevesinde nasıl bir araya geldiğini ortaya çıkararak bilimsel keşfe imza attı. Yeni keşifle birlikte Türk bilim insanları COVID-19'u anlamak için yapılan araştırmalara önemli katkı sağlayacak bir adım atmış oldular.

Bilkent Üniversitesi UNAM'daki bilim insanları, yeni keşiflerini dünyanın en prestijli bilim dergilerinden Nature Physics'te yayımladıkları makaleyle duyurdular. Makalede, Bilkent Üniversitesi-UNAM, Fizik ve Elektrik-Elektronik Mühendisliği'nden Doç. Dr. Ömer İlday, Bilkent Üniversitesi-UNAM, Fizik, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümleri ve NTU Singapore'dan Prof. Dr. Hilmi Volkan Demir, Bilkent Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü ve Güney Karolina Üniversitesinden Doç. Dr. Özgür Şahin, Ankara Üniversitesi Biyoteknoloji Enstitüsü'nden Doktor Öğretim Üyesi Doruk Engin ve Bilkent Üniversitesi UNAM Doktor Öğretim Üyesi Serim İlday'ın imzası bulunuyor.

Biyoteknolojide devrime yol açabilir

Araştırma

Makalede, birkaç atom büyüklüğündeki kuantum noktalarından yaklaşık 100 trilyon atom büyüklüğündeki insan hücrelerine kadar uzanan bir dizi malzemenin fizik ve matematik kanunları çerçevesinde nasıl bir araya geldikleri ilk kez gösterildi. Bilim insanları, bunun da ötesine geçerek bu kanunların ekonomi, ekoloji, sosyoloji gibi birbirinden tamamen bağımsız sistemlerde de geçerli olduğunu kanıtladı.

Keşiflerine ilişkin konuşan Serim İlday, geliştirdikleri yöntemin biyoteknolojiden nanoteknolojiye birçok alanda devrimsel ilerlemelerin önünü açabileceğini söyledi. İlday, geliştirdikleri sistemle canlı insan hücresi ve mikroorganizmayı saniyeler içinde bir yerden başka bir yere taşıyabildiklerini, karışık halde bulunan bakteri topluluklarını birbirlerinden ayırabildiklerini belirtti.

Geliştirdikleri algoritmanın COVID-19'la ilgili laboratuvar çalışmalarından yayılım haritalarına kadar pek çok alanda kullanılabileceğini belirten İlday, 'Bu metot ile hızlı enfeksiyon tanısı yapılabileceğini öngörüyoruz. Ekip olarak, metodun pratik uygulamaları yanında geliştirdiğimiz matematik modelin de epidemik hastalıkların ortaya çıkışı ve seyri konusunda ilginç bağlantıları olduğunu gördük.' dedi. Çalışma yapıldığı zaman gündemde COVID-19 pandemisi olmadığına dikkat çeken İlday, 'Ancak sonradan yaptığımız ön çalışmalarda bulgularımızın, pandeminin yayılması ile ilişkili olduğunu gördük.' ifadelerini kullandı.

İlday, COVID-19'un S-eğrisi ve Tracy-Widom istatistikleri ile olan bağlantısı anlaşılabilirse pandeminin seyrinin öngörülebilir ve önlenmesi konularında bilinçli adımların atılabileceğini söyledi. COVID-19 günlük hasta sayısı verileri S-eğrisi adı verilen bir dağılım oluştururken bu dağılımdan sapmalar da Tracy-Widom istatistikleri gösteriyordu. Bu, bilim insanlarının tam olarak makalelerinde gösterdikleri şeye tekabül ediyor.

Kaynak : https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/turk-bilim-insanlarindan-kovid-19-arastirmalarina-katki-verecek-yeni-kesif/1834617
106
14
5
3
3
Emoji İle Tepki Ver
106
14
5
3
3