Daha önce bir emsali gözükmemiş olan 'dijital ambargo', SAP adı verilen ve büyük şirketler için oldukça önemli olan kaynak planlama yazılımı üzerinden uygulandı. SAP aynı zamanda küresel olarak ticaretin en kilit yazılımlarından birisi ve Avrupa’nın en büyük yazılım şirketi ünvanına sahip.
ABD’den gelen yaptırım üzerine İranlı müşterilerin ve İran ile yapılan ticarete engel koyan SAP, şirketlerin kendi programını kullanarak İran’a satış yapmasını engellemeye başladı.
Türkiye’de SAP’ın temsilciliği yürüten teknoloji şirketlerinden Itelligence’in CEO’su Abdülbahri Danış, konu hakkında açıklama yaparak durumun sadece Türk şirketleri için değil, dünya çapındaki tüm şirketler için geçerli olduğunu belirtti.
SAP Türkiye tarafından yapılan açıklama şöle oldu:
"New York ve Frankfurt borsalarında işlem gören global bir şirket olan SAP SE, Amerika Birleşik Devletleri, Avrupa Birliği, Almanya ve operasyonlarını yürüttüğü ülkelerin ambargo kurallarına uymakla yükümlüdür. İran’ın nükleer programına ilişkin uluslararası anlaşma JCPOA'nın getirdiği değişiklikler ışığında, pek çok işletmenin İran'da faaliyetlerini yeniden değerlendirmesi ve İran pazarına girişi ile oluşabilecek riskler nedeniyle, iş ortaklarımızı yetkili uluslararası kurumlardan gerekli izinler alınmaksızın herhangi bir SAP ürün ve servisini ambargo uygulanmış herhangi bir şahsa, şirkete veya kuruluşa doğrudan veya dolaylı olarak tedarik etmemesi, dağıtmaması veya taahhütte bulunmaması konusunda bilgilendirdik.”
“Dürüstlük ve şeffaflık, SAP'nin benimsediği iş yapış prensiplerinin en önemli yapı taşını oluşturmaktadır. Şirketimizin dünya çapında yaptığı tüm sözleşmelerde standart İhracat Kontrol maddesi olarak “Ambargolu ülkelerde ilgili kurumlardan gerekli ihracat izinleri alınmadan SAP ürün ve servislerinin kullanılamayacağına” dair bir madde yer almaktadır. Ek olarak, İran ile iş ilişkisi olduğu tespit edilen müşterilerimizden, ambargo kurallarına uygun davrandıklarını teyit etmelerini talep etmekteyiz. Bizim için önemli olan, SAP ürün ve servislerinin tabii olduğumuz ambargo kuralları ve mevzuatlarına uygun bir şekilde kullanılması için gerekli tüm önlemleri almaktır. Saygılarımızla"
Bu ambargoya Microsoft bile dahil olabilir. Ancak ticari konumu gereğince en büyük darbeyi Türk şirketler almaya başladılar bile. Çünkü Türkiye, işlenmiş hammadde ihtiyacının önemli bir bölümünü İran’da bulunan şirketlerden sağlıyor. Rakamsal olarak ifade etmek gerekirse, Türkiye’deki firmaların %63’ünün İran ile ticari ilişki içinde olduğunu söylemek mümkün. Bu konuda yapılan ilk resmi açıklama ise İstanbul Ticaret Odası yetkilisinden geldi.
İstanbul Ticaret Odası Bilgi Teknolojileri Meslek Komitesi Başkanı Bekir Sami Nalbantoğlu şu açıklamada bulundu:
"Bu zaten beklenen bir şeydi. SAP Alman devlet politikalarını uyguluyor. Biz uluslararası çalışıyoruz. O yüzden yerli kullanamayız diyorlardı. Ama şimdi kalemize önemli bir gol yedik. Bilgilerimizin sızmayacağının bir garantisi yok. Devlet teşvik vermesin, yerli malı kullansın yeter. Yerli malı haftasında sadece elma yedirilmesin. Milli yazılımların da önemi anlatılsın."
Elbette Nalbantoğlu’nun yerli yazılım konusundaki söylemleri oldukça yerinde. Çünkü Türkiye’nin ticari hacmini korumak, yabancı şirketlerin elinde ya da ABD tarafından verilen ani kararlara bağlı kalmamalı.
