Üniversite’de profesör olan Timothy Harrison “Bu heykelin keşfi kadınların, eski Tunç Çağı toplumlarında politik ve dini yaşam biçimleri üzerinde, mevcut tarihi kayıtların işaret ettiğinden daha etkin bir rol oynadıklarına dair ihtimali güçlendiriyor” diyor.
Harrison “Baş, omuz ve sırt bölgesini örten bir şal altından beliren kıvırcık halkalar, kadının önemli özellikleri arasında yer alıyor” diyerek eklemede bulunuyor.
Daha önce Kunulua olarak bilinen, Halep’in 15 kilometre batısında yer alan ‘Tayinat’, Tunç Çağı neo-Hitit Krallığı Patina’nın başkentiydi.
Heykelin büyük oranda bozulmamış olarak kalan bazalt maddesinden yapılma baş ve üst gövdesi 1 metre uzunluğunda ve 75 santim genişliğinde. Bilim insanları bu parçaların, Kunulua’nın iç kalesinin dışındaki kapının girişine yerleştirilmiş 5 metre civarındaki bir heykelin parçaları olduğuna inanıyorlar.
Heykel kalıntıları, kadının göz, burun ve yüzüne ait çömlek kırıntısı şeklindeki parçalarıyla birlikte, daha önce kale kapısı civarında bulundurulan, 2012 yılında keşfedilen Neo-Hitit Kralı Suppiluliuma’nın başının da olduğu heykel parçaları bulunan, bazalt taş yığınlarından oluşan kalın bir yatak içerisinde ortaya çıkarılmışlar.
Arkeologlar henüz kadın figürünün kimliğini tespit edememiş olsalar da, kadının eski Anadolu’nun ilahi annesi Kubaba’nın bir temsili olabileceği belirtiliyor.
