Yapılan yeni çalışmalar, kırmızı ve mavi renkteki led ışıkların havadaki kuşları ters yöne uçmaya yönlendirdiklerini gösterdi. Kuşlar üzerinde "kaçınma davranışı" yaratmak için ışık kullanmak pek yeni sayılmasa dahi, hangi çeşit ışıkların bu iş için uygun olduğuna dair bir bilgi bulunmamaktaydı. ABD Tarım Bakanlığına bağlı Hayvan ve Bitki Sağlığı Denetim Servisi ile işbirliği içinde olan araştırmacılar, bazı soruların cevaplarını ortaya çıkarmak için çabalıyor.
Ross biyolojik rezervinde çalışmayı sürdüren Purdue Üniversitesi Biyolojik Bilimler Fakültesi Profesörü Esteban Fernandez-Juricic " Bunun anlamanın yolu, hayvana bir seçenek sunmaktır. " dedi. Bu seçeneği size kısaca anlatmamız gerekirse, kafeste bulunan kahverengi bir inek kuşu serbest bırakılıyor ve birkaç santim ilerleyince serbest bırakıldığı noktada yol bölünüyor. Bölünen yolların birinin ucunda ışık yanmakta iken, diğerinde yanmıyor. Yapılan test, toplam beş farklı dalga boylu ışık ile tekrarlanıyor.
Son 20 Yılda 8 Kuş Türünün Daha Soyu Tükendi
Kuşların ise insan gözüne sürekli mavi ve kırmızı olarak görünen 470 ve 630 nanometrelik zirveleri bulunan LED ışıklardan kaçındığı gözleniyor. Ultraviyole (UV), beyaz ya da yeşil ışıkların ise herhangi bir kaçınma ya da çekim davranışına sebebiyet vermediği gözleniyor. İnsanlar geçmişte kuşları uzaklaştırmak için ultraviyole ışık kullanmayı denediler. PeerJ'de ortaya çıkan yeni bulgular ise, bu yaklaşımların aslında pek de etkili olmadığını hepimize göstermiş oldu.
Ele geçen bulguların kontrast seviyesi ya da ışık tepe noktaları ile alakalı olup olmadığı konusunda Profesör Esteban Fernandez-Juricic halen pek emin değil. Bu soruyu daha net ve emin cevaplamak için farklı kuş türlerinin, farklı testlerde nasıl tepki verdiğini daha fazla deney ile yanıtlamaya çalışacak. "Şimdi bu çekim ve kaçınma davranışlarını sistematik ve standartlaştırılmış bir şekilde test etmek için gerekli davranış tahliline sahibiz ve bunu çeşitli kuş türleri üzerinde yapabiliriz." diyen Profesör, ayrıca " Bir ışığın kuş için yüksek miktarda görünür olup olmadığını değil, bu ışığın üretmeye çalıştığımız davranışlara yol açıp açmadığını test edebiliyoruz." şeklinde eklemelerde de bulundu.
Pek çok şekilde gayet güzel bir ilerleme olan bu durumla ilgili çalışmaların devam ettiğini bilmek güzel. İlerleyen zamanlarda artık bu durumun daha da düşebileceğini ve belki bir gün tamamıyla yok olabileceğini düşünmemiz de mümkün gibi.
