Uyku ve Uyanıklık Sürelerini Belirleyen 'Yönetici' Genin Hayret Verici İşlevi

22
2
1
0
0
3 Amerikalı bilim insanına Nobel ödülünü kazandıran uyku-uyanıklık sürelerini belirleyen gen keşfi, canlıların Dünya'nın döngüsüne nasıl uyum sağladıklarını açıklayan mekanizmanın kapsamlı haritasını beraberinde getiriyor.

Gün ve gece döngüsü, Dünya gezegeninde yaşamın kaçınılmaz bir parçası. Bu nedenle bilim insanlarının, organizmaların iç yapılarında yer alan, bu tip bir gün-gece ritmini takip eden saat olduğunu bulmaları, sürpriz olmamıştı. Bununla birlikte, uyanık olma halini ve uykuyu kontrol eden ritimler gibi sıradan görünen konuları göz önünde bulundurduğumuzda, ‘neden’ ve ‘nasıl’ soruları, bu sıradanlığı, dünyanın en üretken zekalarının dahi üstesinden gelemeyecekleri, hayret verici bir şekle büründürüyor.

Bu durum, tam olarak üç Amerikalı biyolog Jeffrey Hall, Michael Rosbash ve Michael Young’ın başına gelen şeydi. Bu bilim adamları, canlının uyanık bulunma halini yöneten ana genleri keşfederek, vücudun gündelik ritimlerinin sırrını çözdükleri için geçtiğimiz hafta Tıp ve Psikoloji dalında Nobel ödülü kazanmışlardı.

Uyku, genlerde yatıyor

Üç Amerikalı biyolog çalışmaları için meyve sineklerindeki canlı organizmanın uyanık bulunma hali ritmini yöneten geni izole ettiler. Bilim insanları böylece bitkilerin, hayvanların ve insanların biyolojik ritimlerini, Dünya’nın dönüşüne göre nasıl ayarladıklarını açıklayan mekanizmayı daha yakından inceleme şansı elde ettiler.

Bu konuyu biraz açıklayacak olursak; aktif periyot geni, hücre içerisindeki bir proteini geceleri şifreler. Daha sonra bu protein gün içerisinde çözünmeye başlar. Bu işlem, uyanık olduğumuz ve olmadığımız zamanların ritmini kontrol edecek şekilde devam eder.

Bu gen insan beyninin ‘suprachiasmatic çekirdek’ ya da SCN olarak adlandırılan küçük bir bölümünde bulunur. Gözde retinayla ilişkili olan gen, daha gerilerde ise uyku hormonu melatonini barındıran kozalakımsı bezesiyle bağlantılıdır.

73 yaşındaki fakülte üyesi Profesör Robash, 1980’lerde çalışmasını yayınladığında, bu keşfin önemine dair görkemli görüşlere muhatap olmadığını söylüyor. Fakat o günden sonra bu konu, bilimsel topluluklar arasında önemli bir başlık haline gelmiş ve önemi daha iyi anlaşılmıştı.

Robash yapılan keşfin çekimini anlatarak, bu işlemin biyolojimizin temel bir parçası olduğunu, organizmaların hücresel seviyede gördükleri işlev üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu belirtiyor. “Şurası artık belli ki bu gen, genom sisteminin devasa bir bölümünü etkilemek suretiyle her çeşit temel işleme el atıyor” diyor.

Kaynak : https://futurism.com/scientists-found-the-gene-that-governs-an-organisms-waking-life/
22
2
1
0
0
Emoji İle Tepki Ver
22
2
1
0
0