Uzaylı gezegenler Samanyolu'nun içinde sürükleniyor ve bunların bir kısmı, yaşadığımız gezegen gibi ufak, kayalık ve ılıklar. Dünya’nın ötesinde yaşam arayışı, söz konusu gezegenlerin uzağına gitmememiz gerektiğini söylüyor, görünen o ki uzaklar şu an bizi aşıyor. Bu da “uzak” dünyaların hayata ev sahipliği yapıp yapmadıkları hakkında derin soruları beraberinde getiriyor.
Arizona Üniversitesi’inden Olivier Guyon, National Geographic'e şu açıklamada bulundu: "Kayalık gezegenlerin yaşanabilir yıldız bölgelerinde olup olmadığını merak etmiyoruz. Anladığımız kadarıyla onlar her yerdeler. Direkt yaşam bulma aşamasına geçiyoruz ve önümüzde çok iş var" dedi.
Gezegenlerin yaşam barındırabilecek bir özelliği olup olmadığını gerçekten anlamak, son beş yıldaki gelişmelerle mümkün oldu. Çünkü gittikçe daha keskin gözlü aletler, uzaktaki yıldız ışığından gelen gezegenleri daha net görmemizi sağladılar.
En bilinen güneş sistemlerinden Trappist-1 ile bizimkinin karşılaştırması (Trappist-1 Üstte)
Bu dünyalardan bazılarının bağlı oldukları yıldızlar, Güneş'e en yakın olan bölgede dolaşıyorlar ve yörüngelerinde sıvı halde su bulunduran yüzeylere sahip gezegenler mevcut. Bilim insanları, Dünya’nın hangi özelliklerinin canlılara evrim geçirttiğini, bir gezegenin gerçekten yaşanabilir olduğunu ya da hayatın biyolojik veya teknolojik olarak mümkünlük durumunu anlamak için çalışıyorlar.
Yine de, en ilgi çekici gezegenlerin bazıları nispeten yakınlar ve bu durum, onları yaşam arayışında belirgin hedefler haline getiriyor.
Dünya Dışı Yaşam Barındırabilecek Gezegenler Her Yerdeler:
“Güneş'in evrene oranla ufak mahallesi, M cüceleri adı verilen küçük, loş kırmızı yıldızlarla doludur. Galaksideki en yaygın yıldız türü oldukları halde bu cüceler, yaşanabilir gezegenler aramak için her zaman iyi yerler olarak görülmüyorlardı. Bu sadece son birkaç yılda bir trend haline geldi. Şimdi çeşitli araştırmalardan elde edilen verilere dayanarak, M Cüceleri’nin 4’te birinin Dünya ile aynı boyut ve sıcaklıkta bir gezegen olduğuna inanıyoruz” diyor gök bilimci Courtney Dressing.
Bize en yakın güneş sistemi Proxima'daki bir gezegenin illüstirasyonu
Örneğin Güneş’e en yakın yıldıza bir göz atalım; 4.24 ışık yılı uzaklıkta bulunan Proxima Centauri’nin bir gezegeni var. Aslında o küçük yıldızın etrafında en az bir gezegen var.
Jüpiter'den biraz daha büyük olan Bernard Yıldızı'nın yörüngesel illüstirasyonu
Biraz daha uzakta, başka bir aday dünya, Güneş'ten 6 ışıkyılı kadar mesafede loş, serin bir yıldızın yörüngesinde. Hollandalı gökbilimci Peter van de Kamp'ın yanlışlıkla 1960'larda orada bir gaz devinin varlığını duyurmasından on yıllardır varsayımsal bir gezegene ev sahipliği yaptığı düşünülüyor.
Yeni tespit edilen dünya gerçekten oradaysa, Dünya'dan daha büyüktür ve yaşanabilir olması için çok soğuk olabilir. Elbette bu soğukluk Dünya’ya göre ve biz de başka yerlere oranla daha fazla.
İki doğrulanmış gezegeniyle Luyten'nin Yıldızı
Luyten'in Yıldızı, Güneş’ten 12.3 ışık yılı uzaklıkta kırmızı bir cüce, bir değil iki teyit edilmiş gezegeni barındırıyor; bunlardan biri yaşanabilir bir yörüngede bulunuyor. 30 ışıkyılı içerisinde bir avuç dolusu yıldız var ve bu yıldızlar kendi dünyalarına sahipler. Merak edenler için araştırma sonuçları şurada.
Tüm veriler göz önüne alındığında araştırmacılar, artık söz konusu gezegenlerin varlığını bilmenin yeterli olmayacağı görüşündeler. Bir başka deyişle, onları tanımanın zamanı geldi diyen gök bilimcilerin sayısı her geçen gün artıyor.
