Önde gelen bir üniversitenin rektör yardımcısı, çocuklarımıza ilham veren öğretmenlerin yakında insan değil, makineler olacağını iddia ediyor.
10 yıl içerisinde teknolojik devrimin, eğitime dair eski kavramları silip süpüreceğini ve dünyayı sonsuza değin değiştireceğini söylüyor Sir Anthony Seldon.
Buckingham Üniversitesi’nin rektör yardımcısı olan Seldon, okul öğretmenlerinin geleneksel rollerini kaybedeceklerine ve sınıf asistanı olmaktan öteye geçemeyeceklerine inanıyor.
Günümüz öğretmenlerinin sınıf içi ekipmanların kurulumunu yapan, gerektiğinde öğrencilere yardımcı olan ve disiplini sağlayan bir asistan olarak kalacaklarını söyleyen Seldon, asıl görev olan bilgiyi genç dimağlara işinin bütünüyle yapay zeka tarafından yerine getirileceğini söylüyor.
Eskiden Wellington Koleji’nde öğretmenlik yapan, aynı zamanda David Cameron, Tony Blair, John Major ve Gordon Brown gibi politikacılar hakkında biyografiler kaleme alan politik yorumcu Sir Seldon şöyle diyor:
“Eton ya da Wellington gibi seçkin üniversitelerde eğitim görme imkanının kapısını da açacak bu gelişme. İsteyen herkes en iyi öğretmenlere sahip olabilecek ve öğretmenler kişiye özel olarak iş yapacaklar. Çalışma yaptığınız yazılımlar, eğitim hayatınız boyunca sizinle olacaklar.
Yapay zeka, öğrencinin hızına ayak uydurabilecek. Bu gelişme, endüstri devriminde ya da diğer yeni teknolojilerde gördüğümüz şeylerin ötesinde bir gelişme olma anlamını taşıyor. Bunlar, bireylere ayak uyduran makineler olacaklar. Öğrencilerin sesine kulak verecek, yüzlerini okuyacak ve öğretmenlerin öğrencilerini eğittikleri gibi eğitecekler onları. Öğrencinin sesine kulak verirken, yüz ifadelerini okuyan ekranlardan bahsediyoruz. Yüzleri okumakla kalmayıp, aynı zamanda yargıda bulunabilen cihazlardan.”
Söz konusu gelişme Amerika, İngiltere gibi teknoloji ile birlikte ekonomik refahın da yüksek seviyelerde olduğu ülkeler için eli kulağında olabilir ama, ülkemiz için endişelenecek bir durum olduğunu sanmıyoruz. Onlar için bile 10 yıllık bir süreçten söz ediliyorsa, ortalama 50 yıl daha statüyü kaybetme endişesi yaşamayacak demektir Türk öğretmeni.
Öyle ya da böyle bu tip bir gelişmenin eğitimde kaliteyi azami ölçüde arttıracağı aşikar. Fakat söz konusu yapay zeka bütünüyle yerli malı olmalı. Aksi takdirde çocuklarımıza batılı kültür ve anlayışı empoze eden makinelerle karşı karşıya kalmak kaçınılmaz olur.
