Yaşamın Nasıl Başladığı Gizemi Bu Keşifle Çözülmek Üzere!

15
3
2
1
0
Bir grup kimyager, dünya üzerinde yaşamın nasıl başladığına ilişkin, bu zamanda kadar gözden kaçan önemli bir keşif yaptı. Evrim teorisine ters takla arttıracak ve çoğu bilimsel bilginin kökenini sarsacak araştırma, gizemli bir enzime odaklanıyor.

Günümüzden yaklaşık 4 milyar yıl önce Dünya; ilkel moleküller, gazlar, mineraller ve çamurla kaplanmıştı. O zamanlarda canlı denilen hiçbir şey bulunmuyordu. Yaşam, her ne olduysa bir şekilde gübrelendi ve milyarca yıl boyunca birleşen kritik yapı taşları ile şekillenerek çeşitlendi. 

Kendilerini yaşamın köklerini araştırmaya adamış bir grup kimyager, jeolojik kayıtlardan elde edilen verilerle, milyarlarca yıl önce var olmuş olabilecek molekülleri sentezliyorlar. Ekip, söz konusu ilkel enzimlerin ham maddeyi yaşamsal olguya dönüştürme sürecini aydınlatmak için çalışıyor.

Scripps Araştırma Enstitüsü'nde çalışan bu kimyagerler, yaşamın öncülü olabilecek tepki verebilen ilkel bir enzim tespit etmeyi başardı. Bu enzim, amino asitleri güçlendiriyor, hücre duvarlarını oluşturan lipidlere katılıyor ve genetik bilgiyi kodlayan nükleotid dizilimlerinde rol alıyor.  

Hindistanlı ekip lideri Ramanarayanan Krishnamurthy (biz kendisine akıcılık açısından  Krish demeye devam edelim), Scripps'te kimya profesörü olarak görev yapıyor ve yıllardır yaşamın kökenine ilişkin araştırmalarında, birbirinden farklı enzimleri ekibiyle birlikte test ediyor. Bu denemeler esnasında hiçbir enzim içinde canlı bir doku bulunmuyor. Temel olarak, sadece bir fosfat molekülünün başka bir moleküle eklenmesi yoluyla testler gerçekleştiriliyor.

Krish yaptıkları keşif hakkında, "Bu yaşamın 3 milyar yıl öncesindeki kökenlerine kadar dayanıyor. RNA, DNA ve birçok biyomolekülümüze, şekerlere, amino asitlere ve proteinlere kadar her şeyin oluşumuna dahil oluyor.” açıklamasında bulundu.

Söz konusu keşif, yaşamın bir dizi fosforilasyon işleminden sonra başladığını öneriyor. Hücrelerin bölünmelerini, bir proteinden daha fazla protein elde edilmesini, DNA’nın liflerine ayrılmasını veya RNA'nın oluşmasını söyleyen sinyalleri gönderilmesini sağlayan şey de bilindiği üzere fosforilasyon işlemleridir.

Krish ve arkadaşları, teorilerini test etmek için  laboratuvarlarında, ilkel dünyayı taklit eden ortamlar oluşturdular. DAP adını verdikleri enzime, farklı konsantrasyonlarda magnezyum, çinko ve reaksiyonları hızlandırmak için katalizör görevi gören, imidazol adı verilen bir bileşik eklediler. Bu şartlarda bile bazı reaksiyonların tamamlanması haftalar hatta aylar aldı. 

Krishnamurthy ve arkadaşları, teorilerini test etmek için, laboratuvardaki Erken Dünya koşullarını simgeledi, hem su tabanı hem de çamurlu macun çeşitli pH düzeylerine ayarlandı. DAP'ı farklı konsantrasyonlarda magnezyum, çinko ve reaksiyonları hızlandırmak için bir katalizör görevi gören imidazol adı verilen bir bileşik ile birleştirdiler.

Sonuç olarak teorileri kesinlik kazanmış oldu. Çünkü DAP, RNA'nın dört temel yapı taşını, daha sonra kısa RNA benzeri lifleri, daha sonra yağ asitlerini, lipitleri ve peptid zincirlerini üretmede görev aldı. 

Ekip sonuçlara ilişkin yaptığı açıklamada şunları söyledi:

"Yapabileceğimiz en iyi şey, doğru koşullar altında basit kimyasalların, yaşama kaynaklık edebileceklerini ve daha ileri düzey kimyasal reaksiyonlara neden olabileceklerini göstermeye çalışmaktır. Ancak yaşamın kesin bir şekilde böyle başladığı iddiasında bulunamayız.”

Ekibin, DAP enziminin 4 milyar yıl önce Dünya üzerinde bulunduğuna dair hiçbir kanıtı bulunmuyor. Dolayısı ile eğer basit kimyasallar yaşamın kaynağı olabileceklerse, mantıksal olarak 4 milyar yıl önce de bulunmaları gerekiyor. Ancak bu kısım bir kesinlik değil, bir varsayım ifade ediyor. Ne olursa olsun söz konusu keşif, büyük bir gizemi çözdü.

Kaynak : https://www.seeker.com/earth/chemists-may-have-found-the-missing-link-to-the-first-life-on-earth
15
3
2
1
0
Emoji İle Tepki Ver
15
3
2
1
0