Dürüst olalım, çoğumuz bir üstümüzde çalışan kişinin daha az iş yaptığını düşünürüz. Hele de üst düzey yöneticiler akıllarda hep sadece iş buyuran kişiler olarak kalır. Aslen yanlış düşünülen bu durum, her ne olursa olsun hepimizin hayalidir. Takım yönetmek, saygın bir kişi olmak ve belki de sorumluluk almak gurur vericidir. Ancak her işte olduğu gibi bunda da beceri esas alınır. Bu noktada sizlere yönetici olabilmeniz için sahip olmanız gereken 8 özellikten bahsedeceğiz.
1. Çalışanlar size ve sizin kurduğunuz ortamda kendilerini rahat hissedebilmeli
En ufak bir stres veya korku anında elimiz ayağımız birbirine dolaşır. O anlarda bedenimiz gibi beynimiz de tepki gösterir ve kısmi olarak sağlıklı düşünemeyiz. Gergin iş ortamları da bu sebeple çalışmaya elverişli bir mekan sağlamaz. Buna ek olarak çalışanlarınız herkese adil davranıldığından ve ortamın güven verici olduğundan emin olmalıdır. İnsanın kendini güvende hissetmesi şüphesiz ki başarıyı ardında getirecektir. Hal böyle olunca çalışanlarınızın güvenliği ve refahı için her durumda kendinizi öne atabilmelisiniz.
2. Bazen farklı fikirlere de açık olmalısınız
Onlarca veya yüzlerce kişiyi yönetiyorsanız, aslında aynı zamanda birden fazla kişinin düşünceleriyle de çalışıyorsunuz demektir. Zaman zaman kardeşimizle bile aynı düşünemezken, çalışanlarınızın tümünün sizinle aynı fikirde olması beklenemez. Ancak bazen en ummadığınız anda, en ummadığınız kişiden ufkunuzu açacak bir fikir çıkabilir. Genellikle yöneticilerin göz ardı ettiği bu nokta, çalışanlarınızın fikirlerini dinleyerek başlar. Bu sebeple farklı fikirlere açık olun ve çalışanlarınızı önemseyin.
3. Takım olmanın bilincini anlamalı ve anlatmalısınız
Bir işi tek başınıza yapmanız oldukça zorken, aynı işi paylaşarak yapmanız size hem zaman hem de işlevsellik kazandıracaktır. Bu nedenle takım içerisinde doğru kişinin doğru işi yapması ve sizin de buna teşvik edici hareketlerde bulunmanız, sizi başarıya yöneltebilir. Diğer yandan takım arkadaşlarınızla sadece iş içerisinde görüşmeniz sizi seviyeli ve soğuk bir yönetici yapabilir. Ancak iş dışı aktiviteler ve aile hakkında yapılan sohbetler aradaki bağı güçlendirir.
4. Empati kurmalısınız
Beyninizin empatiyi tetikleyen kısmı ayna gibidir. Takımınızda çalışan bir kişinin davranışlarına ve isteklerine ilk olarak empati kurarak yaklaşın. Bu durum emin olun ki sizi ve karşınızdakini motive edecektir. Karşınızdaki kişi sizin yönetiminizde çalışsa bile, haklı olduğu durumlar olduğunu ve olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.
5. Takımınıza Rekabet Duygusu Yaşatmalısınız
Takımınızla yaptığınız işlerde, sadece övgü veya sadece yergi içerek cümleler kurmayın. Bir iş çok iyi olsa bile, daha iyisini yapabileceklerini söyleyin. Öyle ki 1988-1989 yıllarında Hokey sezonunda Brett Holl, 41 gol atmıştı. Sezon bittikten sonra antrenörü ile toplantı düzenleyen ve övgü duyacağını sanan Holl, beklenmedik bir şekilde eleştiri ile karşılaşmıştı. O an şaşırmış olsa da Holl, ikinci sezonda 72 gol atarak birinci olmuş ve gol sayısını neredeyse ikiye katlamıştı. Üçüncü sezonda Holl, 86 gol atarak kendi rekorunu kırmıştır.
6. Duygusal kararlar vermeyin
Büyük liderler, her ne yaşarlarsa yaşasınlar işle özel yaşamı birbirine karıştırmazlar. İş içerisinde de birinin gitmesi gerekiyorsa, o kişiyi sevseniz bile doğru olanı yapmalısınız. Aynı şekilde sevmediğiniz bir kişi, iyi bir şey yaptığında onu övmeyi unutmayın.
7. Şeffaf Olmalısınız
Eğer bir takım çalışması içerisindeyseniz, takımınıza güvenmeniz gerekir. Aynı şekilde takımınızın da size güvenmesi için onlara şeffaf olmalı ve gerçekleri söylemelisiniz. Şaşırtıcı ve şaibeli ibareler size olan güveni ve inancı azaltacaktır.
8. En iyi performansları takdir etmeli, gerekirse ödüllendirmelisiniz
Bazen bir çift sinema bileti bile takımızın daha içten çalışmasına neden olabilir. Takımınıza önem verdiğinizi ve onların performansları ile yakından ilgilendiğinizi çalışanlarınıza hissettirin. Ortaya bir ödül koymasanız bile, takdir etmek onları daha çok motive edecektir.
