Game of Thrones, Aquaman ve Sweet Girl'in Yıldızı Jason Momoa Sorularımızı Yanıtladı!

Game of Thrones'ta Khal Drogo, DC'nin en sevilen filmlerinden Aqua Man olarak tanıyıp hayran kaldığımız Jason Momoa, 20 Ağustos'ta Netflix'te yayınlanacak Sweet Girl adlı yeni bir filmle yeniden karşımıza çıkıyor. Webtekno olarak sizler için ünlü Hollywood yıldızı ile harika bir röportaj gerçekleştirdik.

Game of Thrones ve Aquaman gibi yapımlarla kendine hayran bırakan Jason Momoa, 20 Ağustos’ta Netflix’te yayınlanacak Sweet Girl filmi ile bu zamana kadar alışkın olduğumuzdan çok daha farklı bir rolle karşımıza çıkıyor.

Momoa, genç oyuncu Isabela Moner ile başrolleri paylaştığı bu filmde, eşini ilaç firmalarının aç gözlülüğü sebebiyle kanserden kaybeden ve kızıyla birlikte intikam peşine düşen Cooper karakterine hayat veriyor.  Webtekno olarak Sweet Girl filminin ön gösterimini izleme şansına eriştik ve filmin yıldızı Jason Momoa ile harika bir röportaj yaptık. Son derece eğlenceli geçen ve Momoa'nın filmde canlandırdığı karakterle ilgil soruları cevapladığı bu röportajda, bolca spoiler olduğunu şimdiden belirtelim.

"Önemli olan oyunculuğum değil, etrafta kameralar olmadığında nasıl bir insan olduğum"

  • Soru: Daha önce ekranda hep her an dövüşe hazır sert bir karakterle karşımıza çıktın. Sweet Girl’de sert bir karakter olmanın yanı sıra Cooper aynı zamanda epey duygusal birisiydi. Bu değişim oyunculuğunu nasıl etkiledi? 

Jason'ın cevabı: Daha önce hiç böyle bir rolde oynama fırsatım olmamıştı ve gerçek hayatta da böyle üzücü bir şeyle karşılaşmamıştım. Ama senaryoyu bana getirdiklerinde yapımcılar ve ortağım bu rolü kaldıracak güce sahip olduğumu biliyorlardı. Bu tür bir güven ilişkisi gerçekten harika. Sonuçta sektörü biliyorsunuz, birileriyle tanışırsınız ve o kişiler size hep bir sonraki kapıyı açanlar olur. Daha önce benzer bir tecrübem olmamasına rağmen böyle bir yola girdim ve bana sorarsan asıl önemli olan oyunculuğum değil, etrafta kameralar olmadığında nasıl bir insan olduğumdu. Gerçek hayatta nasıl davrandığın, olaylara nasıl tepki verdiğin en az oyunculuğun kadar önemlidir. Senaryo bana ulaştı ve kendimi Cooper rolünde test ettikten sonra bu rolü almam konusunda karar verdik.

Sweet Girl bence çok güzel bir film ve insanların bu filmi 20 Ağustos’ta görmesi için sabırsızlanıyorum. Ve tabii bir de ilerleyen zamanlarda çıkacak  Dune ve The Last Man’i de unutmamak lazım. Hepsinde birbirinden farklı karakterler var ve insanların bunu görecek olması beni gerçekten de heyecanlandırıyor. 

"Hayallerim gerçek oldu"

  • Soru: Oyuncu olmanın yanı sıra aynı zamanda artık bir yapımcısın. Şu anda kendini kariyerinin hangi noktasında görüyorsun? 

Jason'ın cevabı: Aslına bakarsanız tüm hayallerimin gerçek olduğunu öyleyebilirim. En yakın arkadaşlarımla çalışma şansına eriştim. Filmin yapımcılığını ben, yönetmenliğini de en yakın arkadaşım (Brian Andrew Mendoza) üstlendi. Ayrıca dublör ekibimiz de harikaydı ve elimize geçen bütün fırsatları kullanma şansımız oldu. Sweet Girl bugüne kadar içinde yer aldığım en rahat filmlerden biriydi çünkü çevremde sadece değer verdiğim insanlar yer alıyordu. Zor yanları da vardı elbet sonuçta daha önce bu türde bir oyunculuk sergilememiştim ve kişisel hayatımda da hiç bu kadar kötü bir travma yaşamadığım için nasıl kötü bir his olduğunu tahmin edemiyordum. Tüm bunlara rağmen ortaya çıkardığımız işten bir hayli gurur duyuyorum ve insanların, bu filmi izleyeceği günü sabırsızlıkla bekliyorum. 

Sweet Girl'de tüm duyguları peş peşe yaşıyorsunuz

  • Soru: Hastanede geçen sahneleri de göz önünde bulundurunca, Sweet Girl ciddi anlamda duygusal ve aynı zamanda aksiyon dolu bir film. Peki senin oynamaktan en zevk aldığı türler neler?

Jason'ın Cevabı: Aslında türleri ayırmaya gerek görmüyorum çünkü hepsini seviyorum. Hayatın içinden bir parça gösterdikleri için beni en etkileyen yapım çoğunlukla belgeseller oluyor. Aynı zamanda dram türündeki yapımları da beğeniyorum ama bir şeyler izlerken gülmekten de hoşlanıyorum. 

Tıpkı Sweet Girl’de yapmaya çalıştığımız gibi, insanların içinde bazı hisler uyandıracak aksiyon filmleri de çok hoşuma gidiyor. Sweet Girl’in fragmanını ne zaman izlesem “Aman Tanrım, şu yaşanan aksiyona bak” diyorum. Fragmanda aksiyon dolu sahneler gözükse de arka planda başka bir şeyler dönüp bittiğini anlıyorsunuz ve filmi izlediğinizde birçok duyguyu peş peşe yaşıyorsunuz. İlk 15 dakikada yer alan sahneleri görünce gözleriniz doluyor ve kendinize “şimdi niye ağlıyorum ki” sorusunu soruyorsunuz. 

Daha sonra hikaye sizi bir güzel ters köşe yapıyor ve filmin sonunda bana ne olduğunu, filmde neler yaşandığını anladıkça gerçek hayatta da bazı şeyleri sorgulamaya başlıyorsunuz. Çünkü bunlar gerçek hayatta da var olan şeyler. Sweet Girl’de üstesinden gelmeye çalıştığımız birden fazla tür ile uğraştığımızı düşünüyorum. Filmin içerisinde ailesini bir arada tutmaya çalışan bir adam gibi hissetmek, karakteri canlandırma konusunda beni daha da heveslendirdi diyebilirim. 

"Kariyerimin en iyi anı, aynı zamanda en kötü anıydı"

  • Soru: Duygusal açıdan baktığımız zaman, kariyerinin bugüne kadarki en iyi ve en kötü anları nelerdi?

Jason'ın cevabı: Tanrım bu gerçekten zor bir soru. Bu soruyu yanıtlamak benim için biraz zor bu yüzden de bazı anılarım üzerinden gideceğim. Kariyerimin en kötü zamanları aynı zamanda benim için en iyi zamanlarıydı aslında. Bugüne kadarki yaşadığım en iyi şey baba olmaktı ancak bu dönemde bir aile babası olarak evde durmam gerekiyordu. Aynı anda hem kariyer peşinde hem de çocuğunuzun peşinde koşamazsınız ancak bence bugüne kadar elde ettiğim en büyük başarı, iyi bir baba olabilmekti.

İnsanlar pek farkında olmasa da 19 yaşımdan beri oyunculuk yapıyorum ve artık 42 yaşındayım. Benim için gerçekten zor bir yoldu ve yolculuk boyunca kendimi birçok çukurdan kurtarmam gerekiyordu. Yaptığım şeyi gerçekten çok seviyorum ve bu yüzden en kötü zamanlarımda bile bu işe tutunmak için bir sebep buluyorum.

"Çocuklarımıza öğrettiğimiz değerler çok önemli"

  • Soru: Beyaz perdede ilk defa bir baba rolünde oynadığını söyledin. Gerçek hayatta da baba olduğuna göre Sweet Girl’in sende uyardığı duyguları, neler çağrıştırdığını gerçekten çok merak ediyorum.

Jason'ın cevabı: Senaryoyu okuduğumda hissettiğim ilk şey, aynı şeyler benim başıma gelse neler yapabileceğimdi. Onca olan biten adaletsizlik, birinin hayatını kurtarabilmek için sadece tek bir ilaca tonla para ödemek zorunda kalmak… Bu benim sevdiğim birinin başına gelse ne yapardım? Açıkçası Cooper ile aynı şeyleri yapar mıydım bilemiyorum ancak bir filmde oynamak tüm bu soruları aşıp bazı sınırları geçmek anlamına geliyor zaten. 

Tüm bu yaşanan dram bir yana, filmin ters köşesi de beni en çok etkileyen yerlerden biriydi. Böyle bir şey olmasını hiç beklemiyordum. Ayrıca tıpkı filmde de olduğu gibi, güçlü bir ebeveyn olma düşüncesi epey hoşuma gidiyor. Çocuklarına öğrettiğin değerler, kendini onlara karşı nasıl inşa etmen gerektiği fikri gerçekten önemli. Bu tür şeyleri çocuklarınıza nasıl aktardığınız epey önemli, çünkü siz onların hayatından çıkmış olsanız bile onlar bu değerlerle yaşamaya devam eder. Hayır, ağlamayacağım…Gerçi zaten insanlar benim için de bir tek GoT'ta öldüğüm zaman ağlamıştır. (Gülüyor)

"Eskisi kadar kaliteli aksiyon filmlerini bir daha göreceğimizi sanmıyorum"

  • Soru: Sweet Girl, tek bir kişinin büyük bir orduya karşı geldiği eski tür aksiyon filmlerini andırıyor. Eski zamanlarda senin hangi tür yapımları izlediğini ve yeniden böyle bir filme imza atmanın sende nasıl hissettirdiğini merak ediyorum.

Jason'ın cevabı: Evet ben de aynı şeyi düşünüyordum. Seksenlerde yapılan birçok filmi izledim ve bunları örnek olsun diye çocuklarıma da gösteriyorum. Aksiyon filmlerinin en iyi olduğu bir dönemde büyüdüm ve o dönemlerden bir daha geri geleceğini pek sanmıyorum. Ama bana sorarsanız sinema dünyasında yeni bir dalga yaşanıyor ve bu dalgada eskisi kadar sert, yenilmez ve çılgın olmayan ancak yine de kendini aksiyonun içine kaptıran karakterler görüyoruz. 

Ben hem eğlenceli hem de macera dolu bir şeyler ortaya çıkarmak istiyorum ve aynı zamanda o kadar da sert görünmemeye çalışıyorum. Bir yandan bunları yaparken, bir yandan da hiçbir şeyle kendimi kıyaslamamak için çabalıyorum çünkü film bile olsa her bir yapımda gördüğümüz problemler, yaşanan sorunlar kendine özgü oluyor. Sweet Girl’i düşünün, tamamen aksiyon dolu ancak aynı zamanda anne ve babasını özel ilaç şirketlerinin çıkarları yüzünden kaybetmiş bir kızın hikayesini anlatıyor. Bu sadece bir aksiyon filminden çok daha fazlası. 

"Hikayenin sonunda kötü adam hep kaybeder"

  • Soru: Cooper karakterine hazırlanırken hiç derin araştırmalar yaptın mı, yaptıysan bize yaşanan olaylar hakkında daha detaylı bilgiler verebilir misin? 

Jason'ın cevabı: Filmin içine koyduğumuz birçok detay vardı. Dev ilaç firmaları, büyük şirketler… Bu tür şeyleri kazdıkça içinden daha korkunç hikayeler ortaya çıkıyor.. Bu tarz hikayelerin gerçekte yaşanma olasılığı çok yüksek ve bu yüzden de seyirci ile samimi bir bağ kurabiliyoruz. İnsanları iyileştirebilecek o ilaçların etrafında dönen paralar, bunlar gerçekten mide bulandırıcı. Arkadaşlarım ve ben böyle bir hikayeyi üstlenmek istedik çünkü bilirsiniz, hikayenin sonunda kötü adam her zaman kaybeder. 

Böyle bir şeye adım atmak gerçekten zordu. Sonuçta anlatmak istediğiniz bir kişiyi, bir hikayeyi seçerek işe başlıyordunuz ve seçeceğiniz şeye deli gibi para dökmeniz gerekiyor. Bu işin sonunda iyi ya da kötü sonuçlanabilecek birçok şey vardı ve bizde risk alarak, bu tavşan deliklerinden birine girip neler olup bittiği anlatmak istedik.

"Filmin yıldızı kesinlikle Isabella (Rachel) oldu"

  • Soru: Isabela Moner (Rachel) ile aranızda güçlü bir bağ var. Onunla çalışmak nasıl bir deneyimdi? 

Jason'ın cevabı: Isabella gerçekten çok güçlü bir kız. Filmin yıldızının kesinlikle o olduğuna inanıyorum. Bir oyuncu olarak ciddi anlamda yetenekli ve aynı zamanda harika bir insan. Bu iki özelliği birçok insanda göremiyorsunuz. Film boyunca kendisini inanılmaz bir şekilde eğitti, tüm o aksiyon sahnelerinin üstesinden geldi ve tanrım, bir de son dakikalardaki o havuz sahnesi var… 

Onunla aramda bir baba kız ilişkisi var ve başardığı şeyle gerçekten inanılmaz derecede gurur duyuyorum. İlk başlarda acaba rolü kaldırabilir mi diye düşünüyordum, ancak daha sonrasında nasıl üstesinden geldiğini görünce Rachel’ı canlandırması gereken kişinin kesinlikle o olması gerektiğine karar verdim.

"Bu film, daha önce farkında olmadığım şeylere dair gözlerimi açmamı sağladı"

  • Soru: Sence seyirci, Sweet Girl ile nasıl bir bağ kuracak. Sen nasıl bir bağ kurmalarını isterdin?

Jason'ın cevabı: Bu soruya “kendim nasıl bir bağ kurardım” açısından yanıt vermek istiyorum. Seyircinin bu filmden hoşlanacağını düşünüyorum çünkü öyle ya da böyle hepimiz bir aileyiz ve bazılarımız gerçekten de korkunç şeyler yaşıyor. Sonuçta büyük şirketlerin arka planlarında bir şeyler döndüğü zaman bunun kendi evinize bir şekilde sızacağını ve alt sınıfı nasıl etkileyeceğini bir şekilde tahmin edersiniz. 

Dünyada olup biten birçok adaletsiz şey var ve sonunun iyi bitmeyeceğini bile bile ya hükümetle ya da adaleti kendi elleriyle sağlamak isteyen birileriyle kolayca bir bağ kurabilirsiniz. Adaleti kendileri sağlayamasa bile bunun başka biri tarafından yapıldığını izlemek, insanların hoşuna gidiyor. Seyircilerin bu filme karşı ne hissedeceğinden tam emin değilim, ama ben bu senaryoyu ilk okuduğumda gerçekten çok duygulanmıştım ve bu film, gözlerimi daha önce hiç haberdar olmadığım bir takım gerçeklere dair gözlerimi açmamı sağladı.