Uzaylıları da Tıpkı Hayvanlar Gibi Bilim İçin Öldürecek miyiz?

Bilim insanları araştırmaları için sık sık hayvan öldürürler. Cümleyi böyle kurunca belki kulağa tuhaf gelebilir, ancak amaç bilim de olsa “öldürmek” ciddi bir tartışma konusu. Peki uzaylılar? Bir gün olurda yabancı bir yaşam formuyla karşılaşırsak bilim için onları da öldürecek miyiz?

Sorular, sorular… Konu bilim olduğunda sorulardan başka çıkar yolumuz yok. Ancak bir canlının hayatını sırf bilim için sonlandırmak, durup biraz düşündüğünüzde hiç de uygun bir davranış gibi görünmüyor. Elbette canlıların kökenlerini, hastalıklarını, bizimle ortak noktalarını öğrenmemiz gerekiyor. Öldürme konusunu bilim insanları da kendi aralarında sürekli tartışıyorlar. 

Bilim yazarı Guy Harrison, köklü psikoloji sitesi Psychology Today makalesinde, diğer canlıları öldürme güdüsünü epey farklı bir soruyla gündeme getirdi. Olur da günün birinde Dünya dışı yabancı varlıklarla karşılaşırsak, onları da bilim için öldürüp öldürmeyeceğimizi irdeledi. Üstelik onları öldürme sebebimiz bize zarar verme ihtimalleri değil, yine bilim olabilir.

Uzaylılar bilim için öldürme sorunu, gelecekteki biyologların sorunlarından olabilir. Harrison, makalesinde bu sorunla yüzleşecek bilim insanlarına da bir rehber hazırladı. Söyledikleri konu hakkında hepimizin merakını giderecek cinsten. 

Daha kendi dünyamızda yaşayanları öldürüyorken, mesele uzaylıya nasıl geldi?


İnsanların dünyaya gelen uzaylılara mülteci gibi davrandığı film: Yasak Bölge 9 (Discrict 9)

Zeka, bizim de sahip olduğumuz bir özellik. Bu nedenle kültürel gelişimlerimiz bizi “bilim” adını verdiğimiz bir merak alanına doğru sürükledi. Karşılaşacağımız olası bir zeki dünya dışı canlı ırkı da bizim kadar zeki olabilir. Böyle bir durumda, Harrison’a göre onları öldürmeye gerek kalmayacaktır. Belki de sadece konuşarak aklımızdaki tüm sorulara yanıt bulabiliriz. 

Yine de olayın öznesi ve potansiyel olarak “katil” kimliğindeki canlı türü biziz. Daha kendi dünyamızdaki diğer canlıların hayatını alıyorken, yabancı bir yaşamı gördüğümüzde neşterlere davranabiliriz. Harrison’a göre böyle bir durumda önceden karar vermemiz çok çok zor görünüyor. İnsanlık, sırf müzelerde sergilemek için zararsız uzaylıları da öldürebilir.

Tüm psikolojik göstergeler uzaylı katili olacağımıza işaret ediyor:


Bir uzaylı ve insanın sıra dışı dostluğunu anlatan film: E. T.

Karşılaştığımız zeki uzaylı ırkının da bilim için bizi öldürme ihtimali var. Böyle bir durumda insanlar olarak bizler, karşı tarafı “katil” olarak adlandırmakta haklıyız. Dünyada yaşayan herhangi bir hayvanın dili olsa, kendisini insanın “bilim” olarak adlandırdığı şey için kurban etmeyeceği aşikar. Biliyoruz ki kurbağaların, farelerin dilleri ve zekaları olsa insana “katil” derlerdi. 

Bu durum, karşılaşma ihtimalimiz olan uzaylıları öldürürsek onlar için de geçerli olacaktır. Yani insanlık, hiç tanımadığı yabancı bir medeniyetin gözünde “barbar” olabilir. Harrison’a göre psikolojik eğilimlerimiz, yeryüzünde bilim adına yaptıklarımız buna işaret ediyor.

Belki de söz konusu uzaylı ırkının asıl amacı insanlığı öldürmek olacak. Ancak filmlerin etkisiyle düşünmeye gerek yok. Her ne kadar kendi içimizde bile barbar olduğumuz gerçeğine ulaşsak da insanız. Önce merak eder, sonra bu merakı gidermek için ne gerekiyorsa yapar, düşüncesiz davranırız. Ardından yaptıklarımızın bir hata olduğunu kabul edip tekrar etmemek adına, “hukuk sistemleri” inşa eder, katillere ceza veririz. 

Guy Harrison’un makalesine buradan ulaşabilirsiniz.