Vajinismus ile İlgili İnternette Okuduğunuz Çoğu Bilgi Yanlış! Doğrusunu Öğrenmeniz İçin Konuyu Bir Kadın Hastalıkları Uzmanına Sorduk

Halk tabiriyle, ‘gerdek gecesi korkusu’ veya ‘ilişkiye girmekten korkma’ olarak bilinen vajinismus, çoğu kadın için büyük bir tabu. Bunu deneyimleyen kadınların, genelde kendilerini yalnız hissederek bir uzmana danışmakta güçlük çektiğini söyleyebiliriz. Peki birçok kişi için konuşmanın bile korkutucu geldiği vajinismus, tam olarak nasıl bir durum? Konuyu uzmanına sorduk…

Toplum yapımız içerisinde vajinismusu deneyimleyen kadınlar, diğer insanlar tarafından ‘eksik kadın’ oldukları yönünde bir yargıyla karşılaşacaklarını düşündükleri için çoğu zaman sessiz kalmayı tercih edebiliyor. Bunu yaşayan kişiler, sorunun kendilerinde olduğunu düşünse de yaşadıkları durumun kaynağı, aslında çoğu zaman içinde yaşadıkları toplum yapısından öğrendikleri yanlış bilgiler oluyor.

Bu nedenle durum, oldukça toplumsal bir meseleye dönüşüyor. Konuyla ilgili derin tecrübeleri bulunan ve bu deneyimi yaşayan birçok kadının hayatına dokunmuş olan, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Müjdegül Karaca ile görüştük. Kendisi, herkesin anlayacağı bir dille sorularımızı cevapladı ve bizleri aydınlattı. İşte hocamızın bilgilendirici ve ‘’aa, o cidden öyle miymiş’’ dedirten cevapları:

Vajinismus için anahtar kelime, istektir. Kadın, ‘’istiyorum ama yapamıyorum’’, der.

Vajinismus, bir kadının istemesine rağmen vajinasının içine herhangi bir şey alamaması demektir. Anahtar kelime “istek”. Kadın, “istiyorum, ama yapamıyorum.” der. Ve sadece penis değil; vajinasının içine parmak, tampon, fitil, jinekolojik muayene aleti gibi şeyleri de istemesine rağmen alamaz. Bu nedenle de vajinismus, bir hastalıktır.

Vajinismus, bir hastalıktır ama vajinanın hastalığı değildir.

[VIAIMAGE][IMAGE:/images/editor/default/0003/68/f1a052b426179a83c70fb5f0bd75fe83c1010f8e.jpeg][/IMAGE][VIA:Dr. Müjdegül Karaca][/VIA][/VIAIMAGE]

Vajina, görülen olguların %99’unda tamamen normaldir. Sadece çok küçük bir azınlıkta, vajina ya da vajina girişi ile ilgili yapısal bir sorun vardır. Böyle söyleyince bu, psikolojik bir hastalık sanılır ama psikolojik bir hastalık değildir. Aslında vajinismus, psiko-somatik bir hastalıktır. Psiko ruh, soma beden demektir. Ruh-beden ilişkisi sorunu, genellikle ruhsal bir durumun, bedende karşılık bulması şeklinde görülür.  

Vajinismusun tek nedeni, sekse dair olumsuz düşünceler ve duygulardır.

Bu düşünce ve duygular, belli bir davranış örüntüsü ile kaçınmaya yol açar. Bu da vajina girişindeki kaslarda kasılmaya yol açar. Bunun sonucunda ise vajinaya giriş ağrılı olur. Ağrı gerçektir. Ağrıya neden olan, kasların kasılı kalmasıdır. Kas kasılmasına yol açan süreç ise psikolojiktir. 

Bu sorunun çözümü de sanılanın aksine, vajinaya bir şeylerin sokulması, gebe kalmak ya da doğum değildir.

Vajinismus, içinde bulunulan hastalığın anlaşılması ve bedenin tanınmasıyla çözülür. Bu konuda çiftler, profesyonel yardım alsa elbette iyi olur. Ama daha çok rehberlik gibi bir yardım söz konusudur. Bazen de bu probleme yol açan geçmişe ait bir travma olabilir, o zaman da buna yönelik özel terapi gereklidir. 

Bir erteleme ve kaçınma hastalığı olan vajinismus; kısa yoldan, hemen, alelacele girişimlerle çözülmez.

En büyük yanlış, acele etmek. İnternetten çözüm yolları aramak ya da eczaneden birtakım ürünler talep etmek, uygun rehberlikle çözülecek problemi daha da karmaşıklaştırabilir.

Bireysel olan çoğu zaman toplumsal çünkü her kadın, bu durumu farklı deneyimlese de birbirlerinde ortak olan birçok yaşanmışlık söz konusu.

Genelleme yapmak çok yanlış bir şeydir. Çoğu zaman böyle yapmak, genelleyenleri zora sokan şekilde anlaşılır diyerek hemen bir genelleme yapayım. Ne var ki genelleme yapmadan da pek durumları anlayamayız. O yüzden risk alarak anlatayım. Genellikle heteroseksüel çiftler: “Evlendik, ilişkiye giremiyoruz.” diye başvuruyor. Çoğunlukla birbirini uzun zamandır tanıyan, epeyce sevgili olmuş çiftler.

Bu durumu yaşamayanlar, bunu asla anlayamıyor. Ne kadar çok meslektaşımın şaşırdığını anlatamam. “Yahu onca yıldır ne yapıyorlarmış, el ele mi tutuşmuş bunlar?”, diye sorarlar. “E, siz vajinismus yaşamadınız çünkü!” diye açıklarım onlara. Bu durumu yaşayan kişiler, bazen vajinismus nedeniyle bazen de sadece “evlenmeden olmaz!” dedikleri için ilişkiyi evlilik öncesinde denememişlerdir. 

Genellikle kadının annesi ya da kayınvalidesi, kadına eşlik ederek muayeneye katılmak istediğini belirtir. Onları, eğer gelen kadının cinsel partneri değillerse asla mahremiyet alanına alamayacağımı söyleyerek dışarı çıkarırım. Çoğunun eşi, refakat etmeye heveslidir. Büyük çoğunlukla, ilk öyküyü alırken her iki eşi de dinlerim. 

Vajinismus yaşayan kadınlar, çoğunlukla ayrıntıcı oluyor. Hassas ve dikkatli insanlar. Ayrıyeten de zeki. Çoğu, lisans düzeyinde eğitimli. Genelde de eşlerine oranla daha fazla eğitim almışlardır. Bu nedendir, bir fikrim var ama çok acemice bir fikir, söylemeyeyim. Sadece eğer bir gün bir sekreter ya da yardımcıya ihtiyaç duyarsam, işe almak için tercih edeceğim kadınlardır diyeyim. Bu sorunu yaşayan kadınların, eşleri de genellikle beyefendi olur. Bu beyler, sınırlara saygılı ve hassas kişilerdir. Çoğu, işbirlikçi ve naziktir. 

Sanılanın aksine, vajinismuslu çiftin geçmişinde, vajinismus olmayan çiftlere oranla, anlamlı düzeyde aşırı bir cinsel travma öyküsü yoktur. Bazen ciddi travma öyküleri vardır fakat bazen de çoğu insanın, bu şekilde bir kaçınma tepkisi vermeyeceği öyküler bulunur. Aslında o olay, kişi için ama çok etkili olmuştur. Olguların çoğunda, belirgin bir travma öyküsü bulunmaz. Kendileri de şaşkındır, hatta: “Allah Allaah! Hiç de böyle şeyleri takan bir insan değilim ama…” derler.  

Vajinismusu, vajinanın ve de kadının hastalığı sanmak sanırım en yaygın doğru bilinen yanlıştır.

Vajinismus, çiftin hastalığıdır. Vajina da normaldir. Bir yanlış da tedavisi ile ilgili. Vajinaya bir şey alındığında, hastalığın bittiğini düşünürler. Her seferinde aynı, ağrılı ve korkulu sürecin yaşanmasına da hayret ederler.  

Sanırım pek çok şeyde olduğu gibi, bu hastalığın çözümü konusunda da hastalar, kısa yoldan sonuca gitmek istiyor.

İnsanların tıpkı sağlıklı beslenme ve egzersizden uzak durup, zayıflatıcı haplara para vermesi gibi bir durum var bu hastalıkta. Aslında vatandaşın ulaşabileceği yerde, vajinismusla ilgili doğru bilgi o kadar kısıtlı ki; doğru bilinenler nedir bu hastalıkla ilgili diye sorsaydınız, cevabı daha kolaydı. Vajinismusla ilgili kısa bir internet turu ile elde ettiğiniz bilgilerin, üzgünüm ama çoğu yanlış.  

Kadınlar bu problemi yaşadıklarında bize başvurmaları, normal bir jinekoloji muayenesi şeklinde oluyor.

Kadın, başvuru anında, şikayetini dile getiriyor. O zaman, ortamı uygun hale getirip (üzgünüm ama her zaman mümkün olmuyor), eşleri ile birlikte görüşerek sorunu daha net ortaya koyuyoruz. Yine de jinekolojik muayene yapmam gerekiyor. Klasik jinekolojik muayeneden daha özellikli bir psiko-somatik yaklaşımla muayenesini yaptığım hastaya kısa bir eğitim veriyorum. Bana başvuran çiftlerin neredeyse %70’i bu şekilde bir yaklaşımla sorunun üstesinden geliyor. Bir kısım hastayı ise mutlaka psikiyatri, fizik tedavi ve ürologlarla beraber çok disiplinli bir yaklaşımla yönetiyoruz. 

Kadınların tedaviye tepkisi ise çoğu zaman şaşkınlık!

Şaşırıyorlar. Hastalar, vajinanın normal olduğunu öğrendiklerinde şaşırırlar, vajinanın cinsel ilişki sırasında, nasıl bir fonksiyon gördüğünü öğrendiklerinde şaşırırlar. Hatta kızlık zarı diye bildikleri şeyin, aslında bir zar olmadığı ve kadınlık-kızlık göstermediğini öğrendiklerinde şaşırırlar. Ve tabii sorunu çözünce de mutlulukla karışık bir şaşkınlık yaşarlar. 

Hastalara, vajinanın, anestezik bir organ olduğunu anlatıyorum. Vajinanın içine herhangi bir şey girince belirgin bir his duymayacaklarını açıklıyorum. Ancak yine de ilk penetrasyonu (vajinanın içine girme kastediliyor) yaptıklarında, “hiçbir şey hissetmedim!” diyerek şaşkınlıklarını belli ediyorlar. Bir de hastaların duygularından biri pişmanlık sanırım. “Keşke ertelemeseydim, bu kadar zaman boşuna acı çekmişim.”, diyerek hayıflanıyorlar. 

Vajinismusun iyileşme süreci kişiye özgüdür.

Problem, bazen hemen çözülür, bazen ise ayları bulur. Bazen kolaydır, bazen zor. Bazı durumlarda, eş sorunları da görülür. Böyle durumlar, sorunu kısır bir döngüye sürükler. Bazı örneklerde, bir eş değişimi olur. Bazılarında ise çift, yepyeni bir çift halini alır, keyifle birbirini keşfeder. 

Vajinismus çözümünde anahtar, sabırdır.

Ufak adımlarla ama kararlı bir şekilde ilerlemek bu konu için önemlidir. “Asla emeklemeden yürümeye, yürümeden koşmaya kalkmayın!”, derim hastalara. Çünkü düşersiniz. Düşünce de ağlamak, sakinleşmek için biraz daha sabır gereklidir. İyi bir rehberlikle fazla düşüp tekrar kalkmak için uğraşmadan, vajinismusu keyifli bir keşfe dönüştürmek mümkün. 

Müjdegül Karaca’yı sosyal medyadan takip etmek için: Twitter, Instagram