Modern İnsanın Tarihi 300.000 Yıldan Daha Uzun

Yapılan yeni bir çalışma modern insanın tarihinin 300.000 yıldan daha öncesine dayandığını gösteriyor.

KwaZulu-Natal adı verilen eski bir insan kalıntıları üzerinde yapılan bir genom (bir gamette bulunan ve bir türe özgü olan genlerin tümü) analizi, Güney Afrika’nın insanlığın tarihini yazmada önemli bir rol oynadığını ortaya çıkardı.

İsveç Uppsala Üniversitesi ve Güney Afrika Johannesburg ve Witwatersrand üniversitelerinden oluşan bir araştırma ekibi 28 Eylül’de elde ettikleri sonuçları ‘Scicen’ta online olarak yayınladılar.

Ekip, Güney Afrika’da 2300-300 yıl önce yaşayan yedi bireye ait genomları sıralamış. 2300-1800 yıl öncelerde yaşamış en yaşlı üç bireyin, genetik olarak güneyli ‘Khoe-San’ kabilelerine ait oldukları, 500-300 yıl kadar önce yaşayan daha genç bireylerin ise Güney Afrika’lı ‘Bantu’ dili konuşan topluluklarla ilişkili oldukları tespit edilmiş. Araştırmanın ilk yazarlarından Carina Schlebusch “Bu durum, Afrika’nın güneyinde gerçekleşen nüfus değişimini betimliyor” diyor.

Araştırmacılar, taş devri avcı-toplayıcı genomlarına dayandırdıkları araştırmalarında modern insanların ayrılışının 350.000-260.000 yılları arasında  gerçekleştiğini tahmin ediyorlar. 350.000 yıl öncenin en keskin ayrılma anı, Güney Afrika’nın doğu kıyılarında bulunan ‘Ballito Körfezi’nde yaşayan eski ‘Taş Devri avcı-toplayıcı’ erkeği ile Batı Afrika’nın Mandinka bölgesinde yaşayan erkeği arasında bir kıyaslamayı temsil ediyor. Mattias Jakobsson “Bu demektir ki modern insanlar, şimdiye kadar düşünülenden daha önce ortaya çıkmışlar” dedi.

Araştırmacılar aynı zamanda günümüzde yaşayan Khoe-San toplumlarının, göçebe Doğu-Afrika’lı kabilelerle bin yıl kadar önce karıştıklarını da ortaya koydu.

Eski çağ insanlarından modern insanlara geçiş Afrika’nın sadece bir yerinde değil, aynı zamanda güney Afrika ve kuzey Afrika gibi birkaç yerde gerçekleşmiş olabilir. Carina Schlebusch “Bu nedenle, hem palaeo-antropolojik hem de genetik kanıtlar gösteriyor ki anatomik olarak modern olan Afrika insanı birden fazla bölgede bulunmuş. Örneğin Homo sapiens Afrika’nın sadece bir yerinden çıkmamış, kıtanın bazı diğer bölgelerinde gruplar arasında gen akışıyla birlikte, eski biçimlerinden evrime uğrayarak günümüzdeki halini almış olabilir” diyor.

Özet olarak bu bulgular türümüzün Afrika’nın derinliklerindeki varlığına yeni ışık tutuyor. Bu da insanın modern hale gelişindeki işlem süreci ile ilgili öğrenmemiz gereken daha çok şey olduğunu gösteriyor. Ve tabii aynı zamanda genetik ile arkeoloji arasındaki etkileşimin artarak daha fazla önem taşımaya başladığını.