Türk Bilim İnsanları Açıkladı: İstanbul’da 7 Büyüklüğünde Depremler Bekliyoruz

Türkiye'nin çeşitli üniversitelerindeki bilim insanları bir araya gelerek Marmara Denizi, İstanbul ve İstanbul çevresi bölgelerinde fay üzerine çalışmalar yaptı. 1500 yıllık verinin sonucunda İstanbul'da 7.2, 7.4 ve 7.5 büyüklüğünde depremler olabileceği söylendi.

Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi'ndeki bilim insanları, geçmişte İstanbul ve çevresinde yaşanan depremleri inceledikten sonra İstanbul'un güneyindeki Kuzey Anadolu Fayı'nda da 7'nin üzerinde depremler beklediklerini belirtti.

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü, yaptığı araştırmalar sonucunda İstanbul'da büyük bir depremin beklendiğini bildirdi. Son 1500 yılda gerçekleşen depremlerin verileriyle hazırlanan makalenin yazarları arasında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Haluk Özener, Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyeleri Doç. Dr. Fatih Bulut, Doç. Dr. Aslı Doğru, İTÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Cenk Yaltırak ve Ankara Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Bahadır Aktuğ yer aldı.

Araştırmada yer alan bilim insanlarından Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Jeodezi Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Fatih Bulut, ellerindeki veriler sonucunda fayın en son ne zaman kırıldığı ve bir sonraki kırılmada ne kadar enerji açığa çıkaracağı bilgilerine ulaştıklarını bildirdi. Bulut, açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:

"Bu parametreleri bulmak için tarihsel depremlere, Marmara Denizi'ndeki fayların yapısına ve GPS yoluyla da yeryüzünün yanal olarak yılda ne kadar hareket biriktirdiğine baktık çünkü, Kuzey Anadolu Fayı yanal bir sistem. Bu bulguları birleştirdiğimizde şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor. Bir fay segmentinin oluşturacağı deprem büyüklüğü o segmentin uzunluğu, derinliği ve üzerinde biriktirdiği hareket miktarının bir fonksiyonudur. Örneğin harekete geçecek segmentin uzunluğunu ve derinliğini yaptığımız jeolojik ve sismolojik çalışmalar ışığında biliyoruz. Jeodezik verilere göre, 250 yıl önce kırılan bir fay segmenti yılda yaklaşık 1 santimetre hareket biriktiriyorsa, şu anda harekete geçse deprem anında fay üzerinde ortalama 2,5 santimetrelik bir yer değiştirme oluşturur."

Son 500 yılın önemine de vurgu yapan Bulut, bu sürecin Marmara Denizi'ndeki tüm fayların kırılmasını kapladığını belirtti. Çınarcık Havzası'nda bulunan fayın en son 1509 yılında hareket ettiğini belirten Bulut, tüm bu hareketlere hakim olmanın gerekliliğini de belirtti.

Eski tarihlerde yaşanan depremlerin analizleri yapıldığı zaman günümüzde 7.2, 7.4 ve 7.5 büyüklüğünde depremlerin beklendiğini de vurgulayan Bulut, fay hattının incelenmesi sonucunda bu tahminlere ulaşıldığını aktardı.

1500 yıllık zaman aralığını 7 parçaya ayıran Bulut, her parçada en az 4, en fazla 6 depremin bulunduğunu belirterek "7. zaman aralığını henüz tamamlamadık ve yakın tarihlerde bu kapsamda sadece iki deprem yaşadık. Dolayısıyla 7. zaman aralığını tamamlamak için istatistiki olarak en az 2 en fazla 4 deprem daha yaşayacağımız görülüyor" açıklamalarında bulundu.

Bulut'un konuya ilişkin son yorumlarıysa şu şekilde oldu:

"Anadolu'da da irili ufaklı pek çok fay var ama bunlar Kuzey Anadolu Fayı'na göre hareketi daha yavaş biriktiriyorlar ve deprem hazırlık süreçleri oralarda elimizdeki kayıtlara göre çok daha uzun sürdüğü için biz onların nerede ve ne büyüklükte deprem üreteceğini öngöremiyoruz. Örneğin bir fay 2 bin yıldır suskun gibi görünüyor ama her yıl az da olsa 1-2 milimetrelik bir hareket biriktirdiği için bir gün beklenmedik bir anda büyük bir deprem meydana getirebiliyor. Depremi Marmara'da beklerken Van'da ya da Kütahya'da olabiliyor, çünkü orada bu süreç gözle rahat görülemeyecek yavaşlıkta ve çok uzun bir sürede yaşanıyor. Aslında Türkiye'nin birçok yeri için bu tehlike mevcut ama İstanbul nüfusunun fazla olması olası kayıp risklerini artırmakta."