Sadece ’Takıntı’dan İbaret Sanılan Simetrinin Bilim İçin Muazzam Önemi

Fizikçiler, atom altı parçacıkları anlamak ve evrenin nasıl oluştuğunu keşfetmek için simetriyi kullanıyorlar.

Simetri denildiği zaman akıllara genelde estetik gelir. Ancak simetri konusu estetiğin ötesinde bilimle de ilgilidir. Kelime anlamı olarak simetri; bir nesnenin belirli bir eksene göre ölçü uygunluğuna, mükemmelliğe sahip olması demektir. Bu durum kimi zaman takıntılı boyutlara ulaşabilir ve bu durumun tıpta bir ismi vardır: Obsesif Kompulsif Bozukluk.

Evrenin gizemlerini çözmek için çalışan fizikçilere göre ise simetrinin farklı anlamları da bulunuyor. Çünkü simetrik olan bir şey mükemmel ve her ne kadar çevrilirse çevrilsin, bu mükemmellik bozulmuyor.

Fizikçiler, evrendeki yasaların değişmez olması gerektiğine inanıyorlar. Üstelik bilim insanları, bu konularla ilgili bazı bağlantılar da yakalıyorlar. Bu duruma örnek vermek gerekirse, bundan neredeyse 100 yıl önce Alman matematikçi Emmy Noether'ın fiziğin temel kuralları ve kavramları arasında keşfettiği bağlantılar gibi. Pek çoğumuzun bildiği Enerji'nin Korunumu Yasası ve Momentumun Korunumu Yasası gibi fiziğin en temel kavramları, aslında simetriden kaynaklıdır.

Fizikçiler bir şekilde simetriden faydalanarak evrenin gizemlerini çözmek için çalışmalarını sürdürüyorlar. Bilim insanlarının şimdiki amaçları ise, simetriyi kullanarak atom altı parçacıkları anlamak. İlerleyen dönemlerde fizikçilerin, yine simetrinin nimetlerinden faydalanarak yeni keşiflerde bulunması mümkün görünüyor.

  • Not: Obsesif Kompulsif Bozukluk, genel anlamıyla takıntı hastalığı demektir. Bu hastalık sadece simetri hastalığıyla bağdaştırılmamalıdır.