İki Bilim İnsanı, Plüton’un Hala Bir Gezegen Olduğunu Düşünüyor! İşte Sebebi

NASA tarafından geliştirilen New Horizons isimli uzay aracı, bundan 3 yıl önce Plüton’un yanından geçti ve bize minik gök cisminin tüm güzelliklerini sundu. Bilim insanlarının kafalarını kurcalayan ‘Plüton bir gezegen mi, değil mi?’ tartışması da bitti sanmıştık. NASA’da görevli birkaç bilim insanı, tartışmaların fitilini yeniden ateşleyecek açıklamalarda bulundular.

Güneş Sistemi'nin en ötede bulunan gezegen formuna sahip gök cismi Plüton, yıllardır varlığı hakkında derin bir tartışma yaratıyor. Uzmanların üzerinde birlik sağladıkları son görüş, onun bir “cüce gezegen” sıfatında olduğuydu. Güneş etrafındaki bir turunu 248 Dünya yılında tamamlayan Plüton hakkındaki bu görüşün tartışmalara noktayı koyduğunu, Güneş Sistemi'nde 8 gezegen olduğunu düşünüyorduk. 

Bilim insanları, belirli özelliklere sahip nesneleri tanımlamak için “gezegen” adını kullanırlar. Plüton ise gerek boyutları, gerek yörünge uzunluğu nedeniyle bir gezegen olmaktan çıkartılmıştı. Bu küçük varlığın üzerinde azotlu buzul dağları ve dumanla kaplı bölgeleri var. Bu nedenle bazı bilim insanları, onun bir gezegen sıfatını hak ettiğini düşünüyorlar.

2006 yılında Uluslararası Astronomi Birliği (IAU), Plüton dahil pek çok nesneyi gezegen olma sıfatından çıkartan yeni bir tanımlama getirdi. NASA’da çalışan birkaç bilim insanı ise bu tanımlamanın hatalı olduğunu, kabul edilemeyeceğini savunuyor. Onlara göre bu isimlendirmedeki en büyük kıstas cismin boyutları olamaz. 

David Grinspoon ve Alan Stern, kendi verdikleri konferansta Plüton’dan daha büyük olan ve Satürn gibi devlerin yörüngesinde dolaşan Titan gibi uyduları da “gezegen” olarak tanımlıyorlar. Titan, yüzeyindeki dağları, kanyonları, nehirleri, gölleri ve bulutlarıyla bilinen en gizemli gök cisimlerinden birisi.

Bilim insanlarına göre bu görüş, gün geçtikçe yayılmaya başlıyor. Temel olarak gezegene benzeyen dünyalar -dev uydular dahil-, kendi yer çekimlerinin gücüyle küresel bir şekil alan gök cisimleridir. Bir cismin gezegen sıfatına kavuşması için bu veri yeterlidir. Bilindiği üzere belirli büyüklüğün altındaki cisimler, kendi etraflarında dönseler bile yeterli güce ve dengeye sahip olamadıklarından küresel bir şekil alamazlar. 

Uzayda üzerinde buzullar barındıran nispeten büyük, fakat bir gezegene göre zayıf olan cisimler de var. Bunlardan bazıları buzul dolu kuyruklu yıldızlar ve metal yığını olan asteroidler. Kısaca özetlemek gerekirse bir cismin gezegen olması için şekliyle ilişkili olarak tanımlama getirmek yeterli olabilir. 

Bilim dünyasındaki gezegen tanımını yeniden elden geçirme arzusu, heyecan verici son dönem keşiflerinden sonra gündeme geldi. Anladık ki Güneş Sistemi dışında küresel bir şekle sahip, sandığımızdan çok daha fazla cisim var. Bunların büyük kısmına “ötegezegenler” adını veriyoruz.


Dünya ve Plüton

Güneş gibi yıldızlar, evrendeki diğer akranlarına göre “cüce yıldızlar” olarak tanımlanıyorlar. Bu bakış açısıyla boyuta ilişkin bir sınıflandırma yaparak küçük küresel kayalara da “cüce gezegen” demek mantıklı oluyor. Nitekim bu çıkarım çatışması, bilim dünyasındaki tartışmaları bir sonuca ulaştırmıyor. 2006 yılında duyurulan yeni gezegen tanımı, konferansa katılan astronomların sadece %4’ü tarafından mantıksız bulunmuştu.  

Bir diğer kriter ise gezegen adı verilecek bir cismin, kendi görüngesindeki artıklardan kurtulmuş olmasıdır. Bir cisim gezegen gibi küresel bir forma kavuşmadan önce milyonlaraca yıl boyunca yoğunlaşıp etrafındaki irili ufaklı gök cisimlerini kendisine çeker. Örneğin Dünya, oluşmaya başladığı ilk 500 milyon yıl boyunca bir gezegen değildi. Etrafında kendi bünyesine katacağı belki de milyonlarca küçük astreoidler bulunuyordu. Etrafı tam anlamıyla bir çöp yığınıydı.

Tartışmalardan ve tanımlamalardan hareketle bilim insanları, “bir cüce gezegen aslında gezegen değildir” gibi çelişkili bir açıklamaya ulaştığımızı savunuyorlar. Bir cismin gezegen olması için formu, yörüngesindeki yalnızlığı ve bir yıldızın etrafında dönüyor olması yeterliyse, neden Plüton bir gezegen olamıyordu?

Diğer taraftan mevcut tanım karmaşası, özellikle çocukların uzayı tanımalarını güçleştiriyor. İlkokullarda çocuklar, gezegenleri formlarına ve fiziksel özelliklerine göre ayırt ediyorlar. Bir cisme cüce gezegen dediğinizde alınan cevap “sonuçta bir gezegen” olabiliyor. Bu aşamadan sonra yukarıdaki çelişkili cevabı vermek akıllarını karıştırıyor. 

David Grinspoon ve Alan Stern ikilisi, gezegen tartışmalarının bir gün net bir tanımlamayla son bulacağını ve Plüton’un da bir gezegen sıfatına kavuşacağını düşünüyorlar.