2017’nin son ayları ve 2018’in başında, kripto para denilen kavram ile milyonlarca insan tanıştı. Aslında 2009 yılında Satoshi Nakamoto takma isimli bir yazılımcı tarafından geliştirilen Bitcoin sistemi, kripto paraların atasıydı. 10 yıldır teknolojiyi bilenler de vardı, ancak çoğu insan bu olayla 2017’nin sonunda tanışmaya başladı.
Blok zinciri teknolojisi, Bitcoin’in altyapısında bulunan ve bilgi işlem gücüne dayanan bir teknolojik adım olarak değerlendirildi. Kripto paralarla transfer yapmak, sıradan para transferlerine kıyasla son derece düşük maliyetli ve hızlı olmaya başladı. Yatırım değerleri altın gibi köklü araçlarla kıyaslanmaya başlayınca dünya devletleri, global bankalar yeni sisteme karşı tavır takınmaya başladılar.
Türkiye’deki devlet kurumları, konuya ilişkin ilk açıklamalarıyla gündem yaratmıştı:
İlk etapta aslında çoğu devlet ve banka kripto parayı tehlikeli görüyordu. Çünkü finansal gücü, sistemdeki kurumlardan alıp bireylere veren bu sistemde çok fazla açık bulunuyordu. Örneğin Bitcoin, ilk yıllarında yasa dışı ticarette bir değişim aracı olarak kullanılmıştı. Bu da endişelerin bir diğer sebebiydi.
Devletler ve bankalar, zamanda kripto para olayına sıcak bakmaya, kurumlara özgü kripto paralar üretmenin mümkün olduğunu düşünmeye başladılar. Kripto Ruble ile Rusya başta olmak üzere pek çok ülke, mevcut para birimlerine alternatif olacak kripto paralarını çıkarmak için çalışmaya başladı. Bu süre zarfında Türkiye’deki devlet yetkilileri de araştırmalarını tamamladı. Çalışmalar sonucunda ülkemizin konuya ilişkin tavrı tamamen değişti.
2020 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’ndaki kripto para açıklamaları:
Hazine ve Maliye Bakanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından hazırlanan program, Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da onaylandı. 403 sayfalık programda, Türkiye’nin finansal ve finansal teknoloji açısından önümüzdeki yıllarda atacağı adımlar hakkında ipucuları var. Örneğin Dijital Para Projesi…
Mali Piyasalar kısmında yer alan bilgilere göre Türkiye, 2020’den itibaren “alternatif para ve ödeme sistemlerini geliştirmek” konusunda çalışmalara başlayacak. Atılacak ilk adımlar arasında da blok zinciri merkezli bir dijital para projesini uygulamaya koyma konusu var.
Türkiye’nin ilk kripto parasını hangi kurumlar geliştirecek?
Bu konuda raporda yer alan detaylara göre TUBİTAK ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası projeyi yönetecek iki kurum olacak. Projenin referansı ise geçtiğimiz yıllarda Rusya’nın başlatmış olduğu kripto Ruble projesi olacak.
Çalışmalar kapsamında finansal teknoloji sistemlerine destek sağlanacak. Ayrıca İstanbul Finans ve Teknoloji Üssü, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Birliği gibi devlet kurumları faaliyete geçirilecek. Kurumsal çalışmalardan Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi, Hazine ve Maliye Bakanlığı ve TCMB sorumlu olacak.
Türkiye’nin ilk kripto parasının adı ne olacak?
Rusya’nın gerçekleştirmiş olduğu kripto Ruble projesi, doğrudan ülkenin resmi para birimi olan Ruble ile aynı ismi taşıyor. Rusya’nın amacı, dijitalleşen ekonomik düzende eski para biriminin değer kaybı yaşamadan yeni teknolojilere transfer edilmesiydi.
Türkiye’nin kripto parası için henüz resmi bir isim açıklanmış değil. Testlerin 2020’de başlayacağını ön görürsek, ismin netleşmesi için biraz daha beklememiz gerektiğini görüyoruz. Yine de çok büyük ihtimalle Türk Lirası isminin değişmesi zor görünüyor.
Önümüzdeki süreçte yaşanacak gelişmeler anbean aktaracağız. Bu vesileyle, daha önce örneklerini gördüğümüz Turcoin gibi kripto para ve blok zinciri teknolojilerinin adını kullanan, dolandırıcılık yapmaya çalışan sahte projelere karşı sizleri uyarmış olalım.