Çocuğunuzu Yetiştirirken Asla Yapmamanız Gereken 13 Hata ve Bilimsel Açıklamaları

Çocuğuna doğru eğitim vermek isteyen anne - babalar bile bazen hata yaparlar çünkü çocuğun yetişme süreci oldukça uzun ve zorlu bir süreçtir. Çocuk yetiştirme sürecinde, özellikle zorlu anlarda neler yapmanız ve hangi hatalardan uzak durmanız gerektiğini bilirseniz bu süreç herkes için daha kolay geçecektir.

Çocuğunuz ilk doğduğu zaman küçük bir bebektir ve tek yapmanız gereken standart ihtiyaçlarını karşılamaktır. Ancak yaş ilerlediği ve farklı yaşlara ait farklı gelişim dönemleri başladığı zaman doğru eğitim her anne - baba için öncelikli hale gelir. Çocuk yetiştirme süreci, çocuğunuz kendi ayakları üzerinde duran bir yetişkin olana kadar devam eder, yani oldukça uzun bir süreçtir.

Anne ve baba kendini çocuk psikolojisi konusunda geliştirmiş olsa bile hiç kimse bu konuda profesyonel bir uzman olmadığı için hatalar yapılacaktır. Bu noktada önemli olan sıfır hata yerine minimum hata yapmayı hedeflemektir. Ebeveynler çocuğa ne kadar doğru bir şekilde yaklaşırsa küçük çocuğun ileride daha güçlü ve kendine yeten yetişkin bir birey olma ihtimali de bir o kadar artacaktır. 

Çocuk yetiştirirken yapılmaması gereken hatalar:

  • Çocuğu görmezden gelmek
  • Çocuğa her istediğini vermek
  • Net kurallar belirlememek
  • Ebeveynlerin disiplinsiz olması
  • Çocuğu başkalarına benzetmek ve kıyaslamak
  • Çocuğu fazla övmek ya da yermek
  • Duygularını önemsememek
  • Hatalarından ders çıkarmasını sağlamamak
  • Anne ya da babayı canavar gibi göstermek
  • Çocuğu motive etmemek
  • Çocuğu suçlamak
  • Çocukla konuşmamak
  • Her şeyi birden çok kez tekrar etmek

Çocuğu görmezden gelmek:

Özellikle kreş, anaokulu ya da okul hayatı olmayan küçük yaş grubu çocukların anne ve baba ilgisine düşündüğünüzden daha çok ihtiyacı vardır. Çocuk bazen çok sessiz durur ya da hareket etmeden uzun süre oturur ve aslında böyle zamanlarda ilgi ister. Çocuğun bu tip pasif kötü davranışlarına ağladığı ve ortalığı birbirine kattığı zamanlardan daha az ilgi gösterirseniz, çocuk ilgi çekmek için sürekli olay çıkarmaya başlayacaktır. 

Çocuğa her istediğini vermek:

Çocuğun istediği şey bir oyuncak, farklı bir yemek ya da televizyonda kendi istediği program olabilir ve istediğini almadığı zaman öfke, ağlama nöbeti geçirebilir. Bu noktada çocuğa sadece susması için istediğini verirseniz bu durum kısa süre içinde bir alışkanlığa dönüşecektir. Her istediğini elde eden bir çocuk, bir şeyler elde etmek için gerekli olan becerileri gelişmeden bir yetişkin olacak ve kendi ayakları üzerinde durması her zaman zor olacaktır. 

Net kurallar belirlememek:

Tüm yetişkinlerin ortak olarak kabul ettikleri bazı temel kurallar vardır ancak anne ve babası tarafından öğretilmediği sürece çocuklar bu kurallardan habersizdir. Çocuk, uygun olmayan bir davranış yaptığı zaman her seferinde aynı tepkiyi almalı ve bu durumun bir kural olduğunu öğrenmelidir. Ayrıca hem anne hem baba aynı durumda, aynı tepkiyi vermelidir yoksa çocuk, yaptığı eylemin doğru sonucunun hangisi olduğunu bilemez.

Ebeveynlerin disiplinsiz olması:

Çocuğa doğru bir eğitim vermenin en önemli noktası eğitimcinin yani anne ve babanın disiplinli olması ve bir plan dahilinde hareket etmesidir. Özellikle farklı davranış kalıplarına sahip olan çocukların eğitim sürecinde anne ve babanın hem disipline hem de güçlü bir plana ihtiyacı vardır. Anne ve baba bu konuda birbirine destek olmalı ve plan içindeki rollerini iyi bilmelidirler.

Çocuğu başkalarına benzetmek ve kıyaslamak:

Benzetme ve kıyaslama durumu yalnızca farklı insanlarla değil, aile içinde yapıldığında da çocuk üzerinde olumsuz etki yaratacaktır. Babası kılıklı, tıpkı annesi, kardeşin gibi efendi olsana ve benzeri daha pek çok örnek çocuk üzerinde yetersizlik hissi yaratacaktır. Kendisinin özel olmadığını hissedecek, hem çocukluk hem yetişkinlik döneminde devamlı kendini başka insanlarla kıyaslayacak ve mutsuz olacaktır.

Çocuğu fazla övmek ya da yermek:

Her şey dozunda olmalıdır. Çocuğunuzu motive etmek amacıyla övmeniz ve ona güzel lakaplar takmanız, en az yermeniz ve ona kötü lakaplar takmanız kadar olumsuz etki yapacaktır. Aslan oğlum, prenses kızım gibi sözlerin sıkça duyulması ile baş belası, canavar gibi sözlerin sıkça duyulması gelişim sürecinde benzer olumsuz etkiler yapacaktır. Bu nedenle böyle sözleri de dozunda kullanmak gerekiyor. 

Duygularını önemsememek:

Çocuklar, bazen yetişkinlerin anlamakta zorluk çektiği durumlar sonucu bir anda üzülebilir ve ağlamaya başlayabilirler. Hatta bu durum çığlıklara ve kısa öfke nöbetlerine dönüşebilir. Bu noktada çocuğu yalnızca susturmak için bir şeyler yapmak doğru değildir. Konuşarak duygularını anlamaya çalışmalı ve ona bir sonuç vermelisiniz. Herhangi bir duygu hissettiği zaman yapması gerekenleri ve bir sonucu olduğunu bilmelidir. 

Hatalarından ders çıkarmasını sağlamamak:

Genel olarak ebeveynlerin pek çoğu çocuk bir hata yaptığı zaman onu utandırma ya da cezalandırma eğilimi gösterir. Ancak bu durum çocuğun yaptığı hatayı tekrarlamasını engellemez. Doğru olan davranış çocuğa yaptığı hatayı anlatmak, bir daha böyle bir durum yaşanırsa ne yapacağını öğretmek ve hatasından bir ders çıkarmasını sağlamaktır. Böylece aynı hata bir daha tekrarlanmayacaktır.

Anne ya da babayı canavar gibi göstermek:

Akşam baban gelince görürsün, annene söyleyeyim bak neler olacak gibi çocuğu hem tehdit etmek hem de kendi anne ve babasından korkmasını sağlayacak söz ve davranışlar çocuk üzerinde direkt olarak olumsuz etki yapmaktadır. Anne ve babasına bile güvenemeyeceğini gören çocuk, yaptığı eylemleri saklama eğilimi gösterecek ve kendi ailesine bile güvensiz bir yetişkin olacaktır. 

Çocuğu motive etmemek:

Pek çok anne ve baba için doğru eğitim süreci, çocuk yanlış bir davranışta bulunduğu zaman ona karşı yapılan davranış üzerine şekillenir. Ancak hataya verilen cezadan daha önemlisi iyi bir davranışı motive etmektir. Ödevini zamanında yapan, ev işlerine yardım eden, harçlığını hayalindeki oyuncak için biriktiren bir çocuğun yaptığı bu davranış ebeveyn tarafından desteklenmeli ve iyi davranışın tekrarlanması için motive edilmelidir.

Çocuğu suçlamak:

Daha önce anlattığımız gibi çocuklar, yetişkinlerin arasında üzerinde anlaşılmış olan kural ve davranış kalıplarına hakim değillerdir. Bu nedenle çocuğun yaptığı bir davranış ya da hissettiği duygu sonrası hareketleri yetişkinlere doğru gelmez ve suçlanır. Çocuğu suçlamak, asla bir çözüm değildir. Çocuğu suçlamak yerine yapılan davranışı analiz etmek ve bir daha tekrarlanmaması için neler yapılacağını öğretmek gerekiyor.

Çocukla konuşmamak:

Yetişkin insanlar arasında bile en önemli durumların çözümü için konuşmak ve saygı çerçevesinde tartışmak gerekiyor. Aynı durum çocuklar için de geçerlidir. Ben annenim benim dediğim olacak ya da baba sözü dinle olmaz dedim gibi çocuğun duygu ve isteklerini dinlemeden konunun kestirip atılması, kendine güvensiz ve sosyal becerileri zayıf çocukların yetişmesine neden olacaktır.

Her şeyi birden çok kez tekrar etmek:

Disipline, plana ve kurallara sahip bir anne ve baba, çocuğun yapmasını istedikleri şeyleri asla birden fazla kez tekrar etmezler. Odanı topla ya da ödevini yap gibi temel durumlarda bile çocuk istenileni yapmıyor ve sık sık tekrar edilmesi gerekiyorsa bir noktadan sonra çocuk, ebeveynlerini hiç dinlemeyecektir. Bu nedenle kurallar baştan belirlenmeli ve ilk söylendiği zaman yapmadığı eylem yüzünden çocuk bir sonuç ile karşılaşmalıdır.

Çocuk yetiştirme, son derece uzun ve zorlu bir süreçtir. Bu süreçte hem ebeveynlerin hem de çocuğun yorulduğu dönemler olacaktır ancak doğru eğitim için en azından yapılmaması gereken hataları bilmek ve bunlara özen göstermek bile bu sürecin daha verimli geçmesini sağlayacaktır.