Çernobil Faciasını Yaşayan Kadını İntihardan X-Men Filmi Vazgeçirmiş

Çernobil felaketini yaşayan bir kadın, çocukluğu ve hastalıkları hakkında açıklamalar yaptı. Kadının hayatını, 16 yaşındayken izlediği X-Men filmleri değiştirmiş.

Çernobil, nükleer enerji söz konusu olduğunda herkesin aklına gelen ilk örnek. Yakın zamanda yaşanan Fukuşima gibi başka felaketler de olmasına karşılık insanlığın ortak belleğinde en büyük travmayı Çernobil yaratmıştı.

Janina Scarlet, felaket bölgesinden 290 kilometre uzaklıktaki evinde otururken yaşananlara maruz kalan bir felaketzede. Scarlet, Women’s Health dergisine verdiği röportajda “Olayın kendisini çok fazla hatırlamıyorum ama patlama zamanı artan kafa karışıklığı hissini hatırlıyorum, neredeyse iki hafta sonra ne olduğunu öğrendiğimizde bir kaygı fırtınasına dönüştü.” diyor.

Scarlet, “Ancak diğer ülkeler bir şeylerin yanlış olduğunu fark etmeye başladıktan sonra hükümetimiz bizi durumdan haberdar etti ve Çernobil’in radyoaktif iyot salınımı yüzünden oluşabilecek potansiyel semptomlara karşı tavsiye edilen iyot tedavisine başladılar."

"Ancak bu noktada haftalardır dışarı çıkarak, su içerek ve pişmemiş meyve yiyerek radyasyona maruz kalmıştık."

"Altı ay sonra insanlar hasta olmaya başladı. Ben de o insanlardan biriydim.”

Janina’nın bağışıklık sistemi o kadar hasar görmüştü ki en küçük bir soğuk algınlığında bile hastaneye gitmesi gerekiyordu. Radyasyonun kadının üzerindeki diğer etkileri ise krizler, hava değişimlerinde migren ağrıları ve burun kanaması, gözlerde kırmızılaşma olarak gözüküyordu. Scarlet’in kan damarları patlayacak gibi oluyordu.

Janina’nın ailesi, bu olaydan sonra New York’a yerleşmeye karar verdi. Ancak Amerikan yapımlarındaki zorba çocuklar bir gerçeğe dayanıyor ve bu çocuklar, yabancı asıllı olan Janina ile de dalga geçmekten geri durmamışlar. Janina, ‘radyoaktif’ olduğu için alay konusu olduğunu ve intiharı düşündüğünü söylüyor.

Scarlet’in hayatını kurtaran ise 16 yaşındayken izlediği bir film oldu: X-Men. Scarlet, “Benim gibi, radyasyona maruz kalmış mutantlar gördüm. Filmde mutluluktan ağladığımı hatırlıyorum çünkü karakterlerle aramda çok güçlü bir bağ hissettim.” diyor. “Kendimi ekranda izliyor gibiydim. Onlara katılmak istedim. X-Men’in bir parçası olmak istedim. İlk kez o zaman bir kurban olmadığımı, hayatta kalan biri olduğumu anladım.

Filmi izledikten sonra, lisedeyken ilk psikoloji dersini aldım. Şimdi, insanlara travmalarıyla başa çıkmaları için yardım etmede süper kahramanları ve diğer kurgusal karakterleri kullanmada uzmanlaşmış bir psikoloğum” diyor.

Janina Scarlet, konuşabilmek için 31 yaşına kadar beklemiş ve hala bu konuda konuşmayı oldukça zor buluyor. HBO’nun Chernobyl mini dizisinin de başka bir tecrübe olduğunu, pilot bölümü izlemenin bile zor, acılı ve insanı boğan bir şey olduğunu söylüyor. Olayın ciddiyetine kayıtsız kalan karakterleri ve insanların radyasyon yüzünden ölümlerini görmek, Scarlet’e halkının geçirdiği korkunç zamanları hatırlatıyor.