Her yıl 2 milyardan fazla insan akıllı telefon kullanıyor; gelişmiş ülkelerin nüfusunun yarısından fazlası bu akıllı bıdıklara sonsuz güven duyuyor. Psikologların ve psikiyatristlerin araştırmasına göre 2 milyar insanın yüzde 85'i, günlük 5 saattten fazlasını biricik cihazları ile geçiriyor.
The Guardian'ın çok okunan yazarlarından Joanne O'Connell, akıllı telefonu sorun yaşayan kadar bu insanlardan biriydi.
Joanne'e göre akıllı telefonun bozulması ciddi bir kaza. Yazar, çocuklarından birinin ev ödevleriyle ilgili olarak çamaşır yıkıyor ve sonuçları raporluyordu. Ne var ki cihaz, bir aşamada lavabo ile buluştu ve artık "kullanılmaz" hale geldi.
Joanne O'Connell yapması gereken her şeyi yaptı. Telefonu kuruttu ama istediği şeyi elde edemedi. 6 hafta geçmesine rağmen telefon hala bozuk. Yazarın yapabileceği en iyi şey yeni bir telefon almak. Peki telefonsuz dönem nasıl geçti?
"O" olmadan daha iyi uyuyorum
Yatmadan önce bir Twitter tartışmasına dahil olmak çok zekice olmasa da yadırganacak bir şey de değil. Ne var ki genç anne, artık bu alışkanlığından vazgeçmiş.
Londra Uyku Merkezi'ndeki danışman nöropsikiyatr ve tıbbi direktör Dr Irshaad Ebrahim, beyni, sigaranın veya eğlence amaçlı uyuşturucuların uyardığını ifade ediyor. Ancak Ebrahim'in iddiası, sevilen bir kişinin akıllı telefon vasıtasıyla mesaj atmasının da zihni ciddi bir şekilde uyardığı yönünde. Ünlü yazarımız, artık uyarıcılardan bağımsız güzel bir uyku çekebilir.
İnsanların sürekli iletişim kurmaması huzur veriyor
Diğer bir nokta ise sürekli gelen çağrı ve bildirimler. Lancaster Üniversitesi'nden hesaplamalı sosyal bilimlerde öğretim görevlisi olan David Ellis, "Bir çok araştırma, insanların akıllı telefonlarını kullanmalarınının sağlıksız olduğunu ispaylıur. Örneğin, müzik dinlemekle yatmadan hemen önce bir e-postayı yanıtlamak arasında büyük bir fark var." açıklamasında bulunuyor.
Artık Çok Az Şey Hayati Derecede Acil
Gereksiz e-postalar, rahatsız edici e-postalar hatta karşılık vermediğiniz kişilerin romantik mesajlarıyla karşılaşmadığınızı düşünün. 1990'lı yıllarda hiçbir şey bu kadar acele değildi ve çok şey panik düğmenize dokunabiliyordu.
Bağımlılık
Yazar, akıllı bir cihazı olmayınca Google'a ne kadar bağımlı olduğunu fark etmiş ve dünyaca ünlü servisten uzak kalmayı tercih etmiş. Bir araştırmaya göre bu yoksunluk, problem çözme, hatırlama ve öğrenme yetilerini olumlu düzeyde etkiliyor. Kaliforniya Üniversitesi, Santa Cruz Üniveristesi, Illinois Üniversitesi ve Urbana Champaign'deki araştırmacılar, 'Bilişsel boşaltma' eylemi sayesinde, zihinde çok daha rahat çalışan noktalar olduğunu araştırmalarla ispatladılar. Zira bir bilgiye ve çözüme ulaşmak konusunda internete fazlasıyla bağımlıyız. Eğer araştırmalarımız, zihinsel ve ansiklopedisel düzeyde olursa beynimiz kayda değer miktarda gelişebilir.
