Türkiye'nin 'Kopkoyu' Göründüğü Dünyanın En Kapsamlı Çevrimiçi Deprem Haritası

İnsanlığın önceden tahmin etmekte ve uyarı sistemleri oluşturmakta henüz başarılı olamadığı depremler pek çok insanı etkiliyor. Dünyanın en kapsamlı deprem haritası ülkemiz hakkında hiç iyi bir görüntü vermiyor.

Türkiye bir depremler ülkesidir. Ülkemizin görece en güvenli yerlerinde bile deprem riski her zaman için vardır. Kaldı ki hem yakın hem de uzak geçmişten acı hatıralarımız bizlere, depremin yalnızca yaşandığı yerleri vurmadığını göstermişti.

Dünya üzerindeki her üç insandan biri hayatında bir defa olsun deprem ile karşı karşıya geliyor. Ülkemizde ise bu oran elbette daha yüksek. ABD'li konut sigorta devi FM Global, küresel çapta yapılmış en büyük deprem haritasını oluşturdu. Haritada Türkiye'nin durumu dikkat çekici.

Depremlerin korkunç maliyetleri

Elbette ki bir depremin en korkunç maliyeti, depremde hayatını kaybeden ya da zarar gören masum insanların yaşadığı dehşettir. Bu dehşeti ölçemeyecek olan araştırmacılar, onun yerine tedarik zincirlerindeki bozulmalar ve sektörlerin aldığı hasara bakıyor. Küresel anlamda depremlerin yıllık faturası 40 milyar doları buluyor.

FM Global'in burada yayınladığı harita ise küresel deprem riskini görebilmeyi sağlıyor. Harita üzerinde bir bölgeye odaklanabilmek mümkün. Haritayı oluşturan veriler ise Küresel Deprem Modeli Derneği, Çin Deprem Müdürlüğü ve ABD Jeolojik İnceleme'den geliyor.

Haritada deprem dışında sel ve tipi tehditlerini de görmek mümkün oluyor. Tipi tehditleri ise şimdilik sadece ABD için incelenebiliyor.

Haritayı nasıl okumak gerekiyor?

Öncelikle bu haritanın diğer deprem haritalarından bir farkı bulunuyor. Haritada sadece sismik etki değil, zemin yapısı ve binaların genel durumları da hesaba katılmış. Sonrasında da ona göre bir renk şeması hazırlanmış. 

Ülkemizin büyük kısmını kaplayan mor bölge, 50 yılda bir hasarlı deprem yaşanan bölgeleri gösteriyor ve en çok risk de bu bölgelerde. Kırmızı bölgelerde bu süre 100 yıla, turuncu bölgelerde 250 yıla ve beyaz bölgelerde de 500 yıla kadar çıkıyor. Taralı alanlar ise bilgimiz olmayan yerler. Görüldüğü üzere ülkemizde çok az bir kesim hariç hemen her bölgede ciddi bir risk bulunuyor.