Ekrana Gömülü Parmak İzi Okuyucu Sensörler Yeterince İyi mi?

Ekrana gömülü parmak izi sensörleri günümüzde yaygın olarak kullanılmaya başlandı. Peki bu sensörler yeterince iyi çalışıyor mu? İstediğimiz verimi alabiliyor muyuz?

Parmak izi okuyan sensörler son dönemde oldukça güzel gelişme gösterdi. Bu sensörlerin alıştığımız konumları, ekranın alt tarafında bulunan bölümlerdi. Üreticiler zaman içinde sensörleri telefonun yan tarafı, arka tarafı gibi çeşitli noktalara yerleştirdiler. 2018 yılında ise, bu sensörleri artık ekranın içinde görmeye başladık.

Ekrana gömülü sensörler, telefon üreticilerine çerçevesiz ekran yapma şansı tanıdı. Parmak izi okuyan sensörler zaten başlı başına harika bir teknoloji. Saniyenin onda birinden daha kısa sürede, parmak izimizin her kıvrımını tanıyıp onun size mi yoksa bir başkasına mı ait olduğunu anlayarak, eşleştirmeyi yapıp telefonu açabiliyorlar.

Şu an bu teknoloji ne seviyede?

Ekran içinde çalışan parmak izi sensörleri, belli başlı durumlarda çalışabiliyor. Mesela telefona odaklanıp parmağınızı tam olarak sensörün olduğu yere koymazsanız sensör algılayamayabiliyor. Ekranı açmak için bir çaba sarf etmeniz gerekiyor. Çok basit bir sorun gibi görünebilir ama gün içinde belki 100 defa ekranını açmaya çalışan birisi bu kadar çok hata ile karşılaşınca sinir bozucu olabiliyor. Gece telefonu açmak için sensörün yaydığı göz alıcı ışıktan bahsetmiyorum bile.

Peki gelişecek mi?

Günümüzdeki telefonlarda bu özellik henüz yeterli değil ve kesinlikle gelişmesi gerekiyor. Gelecekten gelmiş gibi görünen teknolojileri ve tam ekran telefonları herkes sever ancak bu tasarımların kusursuz hale gelmesi için biraz daha beklememiz gerek. Samsung S10 modelinde ultrasonik bir parmak izi sensörü kullanacak. Belki de parmak izi teknolojisinde dönüm noktası da bu olacak. Bekleyip hep beraber göreceğiz.